Gıda Fiyatları Artış Nedenlerinin Yarışı


Gıda Fiyatları Artış Nedenlerinin Yarışı

Prof. Dr. Nazımi AÇIKGÖZ

Tabii ki ilk aşamada tarım girdilerini karşılaştırmakla yola çıkacağız. Nedir bu girdiler? Tarla kirasını bir tarafa bırakırsak, başta iş gücü olmak üzere tohum, gübre, ilaç ve yakıt başlıca girdileri oluşturur. Makine ve sair giderler çok yıla dağıldığından gelin onları bu yazıda devre dışı bırakalım.

Tohum son zamanlara kadar her çiftçinin hasat ettiği üründen ayırdığı, yani para ödemek zorunda kalmadığı bir girdiydi. Fakat günümüzde neredeyse tüm çiftçinin satın alması gerekli bir meta olmuştur. Tohum da diğer tarımsal ürünlerde yaşanan fiyatlar artışlarından etkilenmektedir. Aynı akıbetten sebze tarımında kullanılan fide de nasibini almıştır. Ürününe göre değişmekle birlikte bazı tür ve kategoride %90 oranında ithal etmek durumunda olduğumuz hibrit domates tohumluğu ne yazık ki dövize endeksli bir girdidir. Tohumluk üretiminde süregelen özel durum, tarlası ve işçisi ile normal üretimden daha fazlaya mal olmaktadır.

Günümüz tarımında her bitkide gübre türü, uygulama zamanı, miktarı bilinçli bir şekilde uygulanagelmektedir.  Ne var ki gübre konusunda alabildiğine dışa bağımlıyız. Amonyum Nitrat, Amonyum Sülfat, Üre, Triple, Süper Fosfat, Di Amonyum Fosfat, Potasyum Sülfat, Potasyum Nitrat gibi Kompoze gübreler tarımsal ürün maliyetlerinde, %10-15 paya sahiptir. Ülkemizde fosfor (P) ve potas (K) hammaddesi ithal edilerek, Türkiye de gübre haline dönüştürülür. Yani gübre sanayimiz yıllık 5-6 milyon ton gübre gereksinimimizin ancak yarısını karşılayabilmektedir. Diğer yarısı ise ithal edilmektedir. O nedenle dünya piyasasındaki gübre fiyatlarının ülkemize yansıması kaçınılmazdı.  Hatta gübrede son zamanlardaki fiyat düşüşlerinin ülkemizde de olmasını bekliyoruz!

DİĞER HABERLER
Hayvan sayısı artıyor

Dünyada gübre fiyatları dalgalanma göstermektedir. Bunu nedeni, arz ve talep dengesinin bozulmasından kaynaklanmaktadır. Dünya çapında artan talep, düşük üretim kapasitesi, kısıtlı hammadde kaynakları ve üretim maliyetlerindeki artış gibi faktörler gübre fiyatlarının artmasına neden olmaktadır. Ayrıca, gübrelerin üretiminde kullanılan hammaddelerindeki fiyat artışları da gübre fiyatlarını yükseltmektedir.

Son yıllarda dünya ham petrol piyasaları ise çok daha hareketliydi. 10 yıl öncesinde varili 120 dolar olan petrol fiyatı 2020 yılında 20 dolara düşerken, takip eden yıllarda 130 dolarları aşmıştır. Günümüzde 75 dolar civarında seyreden petrol fiyatlarının yanında dolar/Türk lirası ilişkisinin de gıda fiyatlarının yönlenmesinde etkili olacağı bir geçek. Petrol salt işletme içi için yakıt kullanımda değil, tarımsal ürünlerin yurt içi ve yurt dışı ulaşımı çerçevesinde ele alınmalıdır.

Kuraklık gibi hava ile ilgili olaylar da ürün maliyetini artırmaktadır. Ürün kıtlığı, hatta artan yurtdışı talepler gıda fiyatlarında artışa neden olabilmektedir. Yurt dışındaki savaş gibi nedenlerle üretimin aksaması veya Çin’de olduğu gibi alım gücünde yükselmeler, tarımsal ürün ihracatını artırabilmektedir. Bu durumda iç piyasa fiyatlarının yükselmemesi adına yaşanan ihracat yasaklamaları belleklerimizdedir.   

Tarımsal üretimde iş gücünün önemi yadsınamaz.  Son değişimlerle asgari ücretin de tarımsal ürün maliyetlerine yansıyacağı bir gerçek.

DİĞER HABERLER
Tarımda Politika Yapmanın Zorluğu – Kimi Desteklemeli?

Konuyu hayvansal ürün fiyatlarına getirdiğimizde salt yemin üretiminde yukarıdaki girdilerin devreye girdiği yadsınamaz.  Yem bitkileri tohumunda ithal tohum oranı oldukça yüksektir. Asıl direk olarak ithal edilen soya ve mısır bazlı yemlere ödemelerin döviz olarak yapılması belki ülkemizde etin böylesine pahalı olmasınının en önemli nedenidir.  

Gıda ürünlerini genel enflasyondan ari tutulacağını beklememeyeyiz. Peki o zaman ne yapmamız gerekir? Üreticileri kooperatifleşmesi, sözleşmeli üretim gibi uygulamalar birer çare olabilir. Günümüzde çiftçi yaşındaki yükseliş hiç de küçümsenmeyecek bir olgu.

Tarımdaki nüfusa bakıldığında birçok batı ülkesi nüfusunun %1-2 si ile gıda sorunlarını hallederken, ülkemizde hala çift rakamlı bir çiftçi kadromuz var. Tabiiki bunun da üretim maliyetlerinde payı olacaktır.    

Tarımsal ürünler stratejiktir. Üretmediğin takdirde ithal etmek zorundasın. O nedenle özellikle son zamanlarda üretimden kaçma eğiliminde olan çiftçimizin desteklenmesi gerekir. Aslında  bu destek miktarı yasalarla belirlenmiş olmasına rağmen, maalesef tam manası ile uygulanamamaktadır. Bu konuda AB’nin üretici destekleme stratejilerinin örnek alınması yararlı olacaktır.


3 Nisan 2023. 14:02
0 0 Oylar
Okuyucu puanı:
Abone ol
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Bütün yorumları gör
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
0
Düşünceleriniz bizim için önemlidir, lütfen yorum bırakınız.x