Mersin Bölgesi’nde Hiç Bir Ürün İçin Nükleer Kalıntı Söz Konusu Değil..!


Akkuyu_0
MERSİN BÖLGESİ’NDE HİÇ BİR ÜRÜN İÇİN NÜKLEER KALINTI SÖZ KONUSU DEĞİLDİR, OLAMAZ!

MUZLARIN ÜZERİNE ‘NÜKLEER KALINTI’ DAMGASININ VURULMASI İDDİASI TAMAMEN BİR HAYAL ÜRÜNÜ OLUP, DÜNYANIN HİÇBİR YERİNDE BÖYLE BİR UYGULAMA BULUNMAMAKTADIR!

 

Akkuyu Nükleer Santral Projesi

Akkuyu NGS’nin tasarımı çevrenin ve bölge halkının radyasyondan tamamen korunması üzerine kuruludur. Çünkü santral, radyonüklitlerin çevre ile temasını engelleyen, birbiri ile iç içe geçmiş, dört adet fiziksel bariyerden oluşmaktadır.  Akkuyu NGS, bu bariyerler sayesinde azami korunaklı bir güvenlik sistemine sahip olacaktır. Bu tasarımla çevre ve bölge halkının radyasyondan korunması tamamen güvence altına alınmış olacaktır. Bir başka deyişle, normal işletme koşullarında bölge halkının ve çevrenin doğal radyasyon seviyelerini aşacak düzeyde radyasyona maruz kalması söz konusu değildir.

Bilimsel güvence!

Akkuyu NGS’nin tasarımıyla ilgili modelleme çalışmaları ve matematiksel hesaplar, Nükleer Santral Sahası’nın sınırında yaşayacağı varsayılan bir bireyin 1 yıl boyunda alacağı toplam doz miktarı Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA)tarafından belirlenen ‘yok sayılabilecek düzeydeki doz’ seviyesinin altındadır.

Radyasyon işçileri için ise uluslararası literatürün en üst düzeyindeki güvenlik sistemi kurulacak ve bu işçilerin çalıştırılabileceği süreler, aldıkları dozlarla ters orantılı olarak değişecektir. Bununla da yetinilmeyecek; işçilerin koruma malzemeleri, doz ölçüm cihazları ve radyasyon duşları, çalışanları korumak üzere tasarlanacaktır.

Tarım ürünlerinin korunma sistemi

Akkuyu NGS’nin işletimi sırasında normal işletme koşullarında bölgedeki tarımsal faaliyetler ve ürünler hiçbir şekilde olumsuz bir etki ile karşılaşmayacaktır.

Akkuyu NGS, çevresi ve bölgedeki yerel tarımsal ürünler sürekli olarak çevresel gözlem altında tutulacak ve tarımsal ürünlerindeki içerikler de periyodik olarak izlenecektir.

Akkuyu NGS herhangi bir kazaya karşı ‘tam nitelikli’ bir teknolojiye sahiptir. Ancak tasarımdan kaynaklanmayan herhangi bir kaza durumunda da, Gıda Maddesi Kısıtlama Bölgesinin (NGS merkezli 80 km yarıçaplı dairesel alan) içinde kalan bölgelerde, bazı gıda maddelerinin kullanımı kontrol altına alınacaktır.

Uyarı logosunun dünyada örneği yok!

Dünyadan örnek vermek gerekirse, elektriğinin yüzde 75’ini nükleer santrallerden karşılayan Fransa’nın tarım yapılan tüm arazilerinin merkezlerinde bir ya da iki adet nükleer reaktör vardır.

DİĞER HABERLER
İç sularda balık avı yasağı başladı….

Fransa da tıpkı nükleer santral çalıştıran ABD, Kanada, İngiltere, Finlandiya, Rusya, İspanya, Güney Kore gibi ülkelerde olduğu üzere tarım ürünlerini iddia edilen biçimde bir nükleer uyarı logosu ile satmamaktadır. Fransa dünyanın en pahalı ve kaliteli tarım ürünlerini ihraç eden ülkelerin başında gelmektedir.

Muz ve NGS

Dünyanın önde gelen muz üreticileri Hindistan, Çin ve Brezilya’ya bakıldığında bu durum daha net gözükecektir. Bu ülkelerde 44 nükleer santral işletme halinde, 35 nükleer santral de inşaat halindedir. Tarım alanları nükleer santral sahasının bitiminden itibaren başlamaktadır. Hindistan’da Kudankulam Nükleer Santrali’nin sadece 1 km ötesinden başlayarak tarımsal faaliyetler yürütülmektedir. Hindistan muz üretiminde dünyada ilk sırada gelmektedir. Hindistan’da 14 nükleer santralin çevresinde muz yetiştirilmektedir.

akkuyu-nukleer-santrali-ne-is-basvurulari-basladi-5065650_o 

BÜTÜN BU SAPTAMALAR, ‘SADECE BİR DEĞERLENDİRME’ DEĞİLDİR. TAMAMEN BİLİMSEL VERİLERE DAYANMAKTADIR.

BU KAPSAMDA MUZ YA DA HERHANGİ BİR TARIMSAL ÜRÜNDE NÜKLEER KALINTI OLMASI MÜMKÜN DEĞİLDİR!

DOLAYISIYLA HERHANGİ BİR ÜRÜN İÇİN TEHLİKEYİ, ZARARI YA DA RİSKİ İFADE EDEN BİR DAMGA VURULMASI TAMAMEN BİR HAYAL ÜRÜNÜDÜR!

BU İDDİALAR ASILSIZ VE GERÇEK DIŞIDIR…

 

DÜNYADA NÜKLEER SANTRALLER 

Halen 435 reaktörün işletimde ve 72 tane reaktörün ise inşa halinde olduğu dünyada ülkelere göre durum:

Fransa: Paris’e 200 km’den daha yakın alanda 6 nükleer santral (Nogent, Dampierre, Saint-Laurent, Penly, Paluel, Belleville) bulunmaktadır. Nogent santralinin Paris’e uzaklığı sadece 90 km’dir.

İspanya: Madrid’e 200 km’den daha yakın alanda 4 nükleer santral (Jose Cabreras, Trillo, Valdecaballeros, Almaraz) bulunmaktadır.  Jose Cabreras santralinin Madrid’e uzaklığı sadece 50 km’dir.

İngiltere: Londra’ya 200 km’den daha yakın alanda 8 nükleer santral (Bradwell, Sizewell, Dungeness, Winfrith, Oldburry, Paluel, Penly, Gravelines) bulunmaktadır. Bradwell santrali Londra’ya 70 km mesafededir.

En fazla nükleer güç santraline sahip olan ABD’nin 118,281 milyon ABD dolarıyla dünyada en fazla tarımsal ürün ihracatı yapan ülke olduğu bilinmektedir.

2012 yılında Dünyada tarımsal ürün ihracatı yapan ilk 10 ülke ve nükleer reaktör sayılarını kıyaslayan tablo aşağıdaki gibidir.

ÜlkeMilyon ABD Doları
Tarımsal Ürün İhracatı
İşletilen Reaktör SayısıYıllık Turist Sayısı
Amerika118,28110067 milyon
Hollanda79,045111,3 milyon
Almanya70,841930,4 milyon
Fransa68,025883 milyon
İtalya37,07546.4 milyon
Kanada36,9651916,3 milyon
İspanya36,463857,7 milyon
Çin35,9031857,7 milyon
DİĞER HABERLER
UKON Yönetim Kurulu Başkanlığı’na Ahmet Hacıince oybirliği ile yeniden seçildi

 

Kaynak:

http://www.mapsofworld.com/world-top-ten/world-top-ten-agricultural-exporters-map.html

 

Rusya, Akkuyu için 8 milyar dolarlık Türk yatırımı bekliyor
“İstanbul Nükleer Santraller Zirvesi” geçtiğimiz hafta gerçekleşti. Nükleer enerjinin geleceğinin tartışıldığı zirveye akademi ve iş dünyası yoğun ilgi gösterdi. Türkiye’de ilk kez düzenlenen zirvenin detaylarını Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Şule Ergün, RS FM’de değerlendirdi.
Nükleer enerjinin geleceği İstanbul’da masaya yatırıldı. Nükleer Mühendisler Derneği ve Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği’nin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın desteğiyle düzenlediği “İstanbul Nükleer Santraller Zirvesi” geride kaldı. Nükleer enerjinin geleceği, Akkuyu NGS A.Ş.’nin sponsorluğunda Türkiye’de ilk kez bilimsel ve sektörel yönleriyle tartışıldı. Zirveye akademi ve iş dünyası ile medyadan yoğun katılım gösterildi.
Türkiye’de ilk kez düzenlenen bu toplantının ne anlam ifade ettiğini zirvenin başkanlığını yapan Hacettepe Üniversitesi Nükleer Enerji Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şule Ergün değerlendirdi.
“TÜRKİYE İÇİN NÜKLEERİ KONUŞMA VAKTİ GELDİ”
Bu zirvenin Türkiye için ifade ettiklerini Ergün, şu sözlerle aktardı: “Türkiye’de nükleer santral yapılırken çok farklı açılardan konuşuluyor ve ilk defa böyle bir detayda bu kadar uzmanı bir araya getirerek, Türk akademisyenlerinin ve mühendislerinin önderliğinde bir zirve gerçekleşiyor. Türkiye için bence konuşma vakti geldi. Bu zirvede her şey açıkça konuşulup, tartışılıyor ama karar alınmıyor. Herkes uzmanlıklarını anlatıyor, kararı karar vericilere yani halka bırakıyor.”
“AKKUYU’DAKİ TEKNOLOJİ KENDİNİ İSPATLADI”
Rusya’nın Akkuyu’da kullanacağı teknolojinin kendini ispatlamış bir teknoloji olduğunu belirten Ergün, Rusya’nın Türkiye’nin nükleer teknolojiyi edinmesi konusunda da yardımcı olduğunu kaydetti. Ergün, “Bu kendini ispatlamış ve gelişmiş bir teknoloji. Ruslar kendi topraklarında yeni inşa ettikleri bir modeli öneriyorlar Akkuyu için. Bu çok büyük bir aşama. Bilgilerini, yatırım için düşündükleri parayı Türkiye’de harcamaya hazırlar. Bu anlamda Türk öğrencilerin de Rusya’daki önemli üniversitelerden birinde eğitim almasını sağlamaya çalışıyorlar. Dolayısıyla Rusya’nın Akkuyu ile önerdiği şey, sadece bir nükleer santral değil. Aynı zamanda teknoloji edinmemiz konusunda da yardımları olduğunu görüyorum“ dedi.
“YAKLAŞIK 500 TÜRK ŞİRKETİ AKKUYU’DA YER ALMAK İÇİN BAŞVURDU”
Akkuyu NGS A.Ş. Moskova Temsilcilik Ofisi Başkanı Oleg Titov, Mersin’in Akkuyu ilçesinde inşa edilecek nükleer santral projesinin gidişatını RS FM için değerlendirdi.
Akkuyu projesinin Rusya için öncelikli yatırımlar arasında yer aldığını belirten Oleg Titov, Rusya ve Türkiye’nin projenin hayata geçmesi için yoğun bir çalışma yürüttüğünü ifade etti. Titov, zirve kapsamında Türk şirketleriyle işbirliğine yönelik görüşmeler yaptıklarını da söyleyerek, hedeflerinin Akkuyu’ya 8 milyar dolarlık Türk yatırımı çekmek olduğunu vurguladı. Titov, sözlerine şöyle devam etti: “Burada çok sayıda Türk şirketiyle görüşme yapma fırsatı bulduk. İlgi çekici ve faydalı temaslarda bulunduk. Amacımız, 6 ila 8 milyar dolar arasında Türk yatırımını projeye çekebilmek. Akkuyu için kullanılacak malzemelerin Türkiye’de üretilmesini hedefliyoruz. Türk şirketleri bu doğrultuda yazılım alanından proje uygulamalarına kadar birçok alanda bize tekliflerini sunuyor. Yerel yatırımcıların teşvik edilmesi için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile ortak çalışma grubu oluşturduk. Bu grup, işbirliğinin prensipleri üzerinde çalışıyor. Bu güne kadar 460’dan fazla şirket projeye katılım için başvuru yaptı. İlginin çok yüksek olduğunu söyleyebilirim.”
“FUKUŞİMA’DAN DERS ÇIKARDIK”
Oleg Titov, Akkuyu’daki güvenlik konusunda önemli açıklamalar yaptı. Akkuyu’da güvenliğe çok önem verdiklerini ve Fukuşima’da yaşanan nükleer sızıntıdan ders çıkardıklarını vurgulayarak şunları söyledi: “Fukuşima’daki olayın ardından pasif güvenlik sistemi geliştirildi. Sistem, nükleer santralde herhangi bir beklenmedik durum yaşandığında personele gereksinimi olmadan santralin çalışmasını otomatik olarak durduruyor. Bu sayede fors-majör durumlar meydana geldiğinde yangın önlenmiş oluyor. Buradaki örnekten kendimize dersler çıkardık. Bu nedenle Akkuyu’da bugün için dünyanın en güvenli santralini inşa edeceğiz. Nükleer sorunlar konusunda hiçbir endişe duymaya gerek yok. Çünkü hidroelektrik santrallere kıyasla bu santrallerde çok daha az sorun meydana geliyor. Yurtdışında ilk kez kullanacağımız VVER-1200 reaktörü de yeni teknoloji olduğu için mevcut reaktörlerden çok daha yüksek bir güvenlikte çalışacak.”
Rusyanın sesi

 

DİĞER HABERLER
Patatesi tarlada bekletiyorlar

6 Haziran 2014. 10:15
0 0 Oylar
Okuyucu puanı:
Abone ol
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Bütün yorumları gör
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
0
Düşünceleriniz bizim için önemlidir, lütfen yorum bırakınız.x