Ne Yersek Oyuz…Defne Koryürek


Ne Yersek Oyuz…

 

Defne Koryürek

 

Sizi Steve Marsh’la tanıştırmak isterim.

 

Marsh bir Avustralyalı. Pert’ün güneyinde, Kojonup’dan bir organik yulaf ve buğday üreticisi. GDO’ların yasal olduğu Güney Avustralya’da çok, çok değerli bir üretim yapıyor, zira ülkenin yasalarında sayısız açık var ve GDO’dan arî gıda tüketmenin tek yolu organik tüketmekten geçiyor.

 

GD kolzaya ekim izni Güney Avustralya’da 2010 yılında verilmiş. O yıl Marsh’ın komşusu Michele Baxter gitmiş, Monsanto’dan kolza tohumu satın almış ve ekmiş. Milyonlarca yıldır yaşamı çoğaltmak, çeşitlendirmek için çalışan rüzgârdan elbette bu tohumlar da nasiplerini almışlar ve bir kısmı yeşerecek ortamı Marsh’ın tarlasında bulunca, ürün de hâliyle, kontamine olmuş!

 

iamstevemarsh_902_orijinalBildiğimiz, takip ettiğimiz onlarca tecrübede Monsanto gelir ve ürüne el koyar ve hatta patentli ürününü, yani tarlasına kazaen düşen tohumu, Marsh’ın izinsiz kullandığı gerekçesi ile dava açar. Enteresandır, Monsanto bu sefer bir dava açmamış ama Marsh Monsanto’yu dava etmeyi istemiş. İstemiş diyorum sadece, ama görünen o ki, kolay değil. Besbelli Monsanto’nun, normal koşullar altında patentini ölesiye koruduğu tohumlarından doğabilecek zararlara dair fevkalade kötü niyetli bir öngörüsü var; Baxter ve benzeri GD tohum alan çiftçilere bir anlaşma imzalatmış. Bu anlaşma uyarınca şirketin üçüncülere karşı hiçbir yükümlülüğü yok! Anlayacağınız Marsh’ın zararı, hukuki bağlamda, Monsanto’dan kaynaklanmıyor. Baxter’dan kaynaklanıyor!

DİĞER HABERLER
Eker'in Almanya'daki etkinlikleri iptal edildi

 

Organik sertifikasını ve ihracat iznini kaybeden Marsh, konuyu Tarım Bakanı Terry Redman’a taşımış. Redman’ın Marsh’a cevaben, organik kanununda konteminasyona izin verilmiş olsa, zaten hiç zarar görmemiş olurdun, dediği söyleniyor. Tuhaf ötesi bir cevap.

 

Topraktan tohuma, köy içi dostluklardan muhabbete Kojonup’da hiçbir şeyin eski düzenine geri dönmeyeceği; okul arkadaşı olan Marsh ile Baxter’ın bir daha asla sakin bir gölgede oturup kahve içemeyecekleri aşikâr. O gün bugündür uğraşan, sertifikasını yeniden alabilmek için tarlasını arındırmaya çalışan Marsh’ınsa işi kolay değil, ucuz hiç değil. Neticede bu zararı sineye çekmekle, Baxter’ı dava etmek arasında seçim yapmak zorunda kalmış.

 

Taraflar yarın, yani 10 Şubat 2014 günü mahkemede karşılaşacaklar.

 

Kısa sürmesi beklenmeyen bu davada Baxter’ın yanında Pastoralists & Graziers Association var. GD tohum kullanan çiftçileri destekleyen bir lobi grubu olduğunu gördüğüm Pastoralists & Graziers Association, Baxter’ın finansal manada hiçbir sıkıntı çekmemesini sağlayacak gibi. Marsh’ınsa imkânları limitli. Genetiği değiştirilmiş organizmalar, kimyasallar, kurumsal kontrol, monokültür, adil ticaret ve gıda egemenliği konularında çalışan Safe Food Foundation and Institute gibi Avustralya’ya yerel ve Slow Food gibi uluslararası hareketler destekliyorsa da onu, finansal bağlamda Marsh çok yalnız.

DİĞER HABERLER
Ordu'da çiftçilere 10 bin tavuk dağıtıldı

 

Hindistan’dan Amerika’ya, Arjantin’den Fransa’ya pek çok çiftçinin yaşadığı ve yaşayacağı sıkıntıların temsili isimlerinden sadece biri, Steve Marsh. Burada, bizim topraklarımızda benzer sıkıntıların asla yaşanmaması adına onu ve olacakları takip etmemiz şart!

 

Bugün yarın gözünüz kulağınız sosyal medyada olsun, tüm dünya #IamSteveMarsh diyor olacak.
Kaynak:Taraf

dkoryurek@fikirsahibidamaklar.org

 


9 Şubat 2014. 16:42
0 0 Oylar
Okuyucu puanı:
Abone ol
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Bütün yorumları gör
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
0
Düşünceleriniz bizim için önemlidir, lütfen yorum bırakınız.x