Prof. Dr. Ender Yarsan’ın kaleminden: Arı Günü


Prof. Dr. Ender YARSAN
Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dekanı

Arıcılık; bal arılarının bitkisel kaynakları kullanarak, arı sütü, bal, polen gibi hayvansal kökenli besin maddelerini üretme faaliyetlerini içeren, dünya çapında ve ülkemizde uzun yıllardan bu yana yapılan, son derece önemli sosyal ve ekonomik bir faaliyettir. Arıcılık, hem bitkisel hem de hayvansal üretime katkıda bulunur. Arıcılık faaliyetleri sonucunda, biraz önce ifade ettiğim arı sütü, propolis, arı zehiri bal, polen gibi hayvansal ürünler elde edilirken aynı zamanda, bal arılarının polen toplama faaliyeti sırasında da bitkiler arasında tozlaşma sağlanarak bitkisel üretime katkı sağlanmaktadır. Arılar kovanlarından 5-6 km uzakta, yaklaşık 4 km yarıçaplı bir alan içerisinde tarlacılık adı verilen polen toplama faaliyetini gerçekleştirirler. Bu durum aynı zamanda bal arılarının ve elde edilen ürünlerin biyolojik bir indikatör olarak da değerlendirilmesini sağlar. Bir bölgedeki başta metal yoğunluğu olmak üzere çeşitli kimyasal maddeler yönüyle mevcut durumunu tespit etmede bu husus son derece önemlidir. Stratejik bir konu olarak da kabul edilir. 

Arıcılık, bütün bu saydığımız faydaları yanında, belirli bir araziye bağlı kalmaksızın, az iş gücü ve az bir sermaye ile yapılabilmesi gibi önemli avantajlara da sahip olan bir geçim kaynağıdır. 

DİĞER HABERLER
Balda "zorunlu" barkod dönemi başlıyor

Dünya gıda üretiminin %90’ını sağlayan 82 bitki türü tozlaşma için polinatörlere, bunların da %63’ü polinatör olarak bal arılarına ihtiyaç duyar. Dünya tarımsal üretiminin en az 1/3’ü bal arılarının tozlaşma işlemini gerçekleştirmesi sayesinde elde edilir. Bal arıları; dünyadaki çiçekli bitkiler florasının yaklaşık % 16’sının ve tarımsal üretimi yapılan yaklaşık 400 türün de polinasyonunda aktif olarak rol oynar. 

Slovenya ile birlikte, aralarında ülkemizin de bulunduğu, 115 ülkenin ortak müracaatıyla 20 Mayıs tarihinin “Dünya Arı Günü” olarak ilan edilmesine yönelik karar tasarısı, 20 Aralık 2017 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda oybirliğiyle kabul edilmiştir. Ve bu tarihten itibaren de 20 Mayıs Arı Günü olarak uluslararası ölçekte ve Ülkemizde farklı etkinliklerle kutlanmaktadır.  

Ülkemiz 10.000’i aşan çiçekli bitki türü ile Avrupa’nın en geniş florasına sahiptir. Bunların yaklaşık 4 bine yakını da Ülkemiz için Endemik niteliktedir. Dolayısıyla Türkiye; bal arısı gen çeşitliliği açısından da oldukça zengindir. Dünya bitki florasının yaklaşık %75’inin bulunduğu ülkemiz; gerek iklim şartları, gerek bitki örtüsü ve coğrafik özellikler açısından arıcılık faaliyetleri için oldukça uygun bir ortamdır.  

Bees sitting on blossoms. Bienen auf Blueten im Botanischen Garten Hamburg Wandsbek.

Ülkemiz kovan sayısı ve bal üretimi açısından, Dünyada yakın zamana kadar hep ilk üç ülke arasında olmuştur. 2022 yılı verileriyle Toplam 80 binden fazla işletmede, 8 milyon 734 bin 938 adet kovan bulunmaktadır. 2022 yılı bal üretim miktarı ise 118 bin 297 tondur. Ülkemizde son yıllarda kovan sayısında bir artış olmasına rağmen, yetiştiricilerin teknik bilgilerdeki eksiklikleri, hastalıklarla mücadelede yetersizlik, ilaçların doğru ve etkin olarak kullanılmaması, kalitesiz ve yaşlanmış kraliçe arılarla kolonilerin devamının sağlanmaya çalışılması gibi uygulamadaki hata ve yetersizlikler sebebiyle, üretilen bal miktarı kovan miktarındaki artışla doğru orantılı olmamıştır. Uluslararası ölçekte 2018 yılı FAO verilerine göre Dünya’da kovan sayısı 92.291.583, bal üretimi 1.851.541 ton, balmumu üretimi 69.633 ton ve ortalama bal verimi ise kovan başına 20,06 kg’dır. Ülkemizde ise Kovan başına bal verimi 15-16 kg düzeyinde kalmaktadır. Açıkçası bu durum üzerinde çalışılması gereken bir sorun olarak kabul edilmektedir. Tabi bunun yanında arıdan elde edilen başta bal gibi ürünlerin kalitesi, ilaç ve kimyasal madde kalıntıları yönüyle durumları, mevzuat konularındaki eksiklikler de ayrıca değerlendirilmesi gereken yaklaşımlardır.    

DİĞER HABERLER
Genç Çiftçi Eğitimleri'nin merkez ayağı da tamamlandı

Veteriner hekimlik yönüyle de arıcılık son derece önemli bir konudur. Veteriner hekimin doğrudan ilgi ve uğraş alanıdır. Fakültelerimizde ayrı bir ders olarak Arı Hastalıkları zorunlu ders olarak okutulmaktadır. Bununla birlikte yine öğrencilerimize yönelik bizler tarafından düzenlenmiş uygulamalı Çalıştaylarda ki “VetArı” olarak isimlendirdik, saha şartlarındaki yaklaşımlar gösterildi. Yine konunun önemi noktasında Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi olarak “VetArı Laboratuvarı” Fakültemiz bünyesinde kuruldu; yakın zamanda da Fakülte çiftliğimizde bir Arılık oluşturularak öğrencilerimize daha iyi bir ortam oluşturması söz konusu olacaktır. 

İnsan yaşamı için vazgeçilmez olan bu canlıların kıymetinin bilinmesi gerektiği düşüncesiyle bu anlamlı günü kutluyor ülkemiz ve mesleğimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum.


20 Mayıs 2023. 14:13
0 0 Oylar
Okuyucu puanı:
Abone ol
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Bütün yorumları gör
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
0
Düşünceleriniz bizim için önemlidir, lütfen yorum bırakınız.x