Sıra Zeytin Bahçelerine Geldi….H.Yalçın KÖKSAL

H.Yalçın KÖKSAL

Uzman Veteriner Hekim Veteriner Hekimler Derneği Genel Sekreteri

Ülkemizde son yıllarda geliştirilen yeni bir yöntem var. Bu yöntem şöyle çalıştırılıyor.Yapılacak her hangi bir yasa değişikliği ile ilgili hazırlıkları yaparken, Toplumun nabzını ölçmek için ilgili kurum,kişi ve Sivil Toplum Örgütlerinin fikirlerini almak yerine,kafaya konan bir uygulama için tasarı hazırlayıp TBMM ilgili komisyona göndererek  toplum tepkisini görüp,tepki çok şiddetli ise ucundan bucağından taslağı yontarak en azından şimdilik akıllarına koydukları değişiklikleri  eksikleri ile de olsa yürürlüğe koymak.Böylece ileride yapılacak değişikliklere toplum alıştırılmaya çalışılıyor.

Bunun en  tipik ve en yakın örneklerinden birisini Zeytin Ekim Sahalarının kısıtlanması ile ilgili 3573 sayılı Kanunda değişiklik yapılmasına ilişkin Yasa Tasarısında görmekteyiz.

Tüm diğer değişikliklerde olduğu gibi ne üreticilerin,ne Üretici Birliklerinin görüşleri alınmadan oldu bittiye getirerek 25 dekarın altındaki zeytinliklerde ekimi yasaklama yoluna gidilmeye çalışılmaktadır.

Bu manzara karşısında düşünmeden yapamıyorum.”Acaba bu kararda ülke dışı güçlerin katkısı var mı?”

Bundan yıllar önce  değerli büyüğümüz Osman Nuri KOÇTÜRK ‘ün 1966 yılında yayınlanan “Yeni  Sömürgecilik açısından Gıda Emperyalizmi (Toplum Yayınları) “ başlıklı yazısında şu tespiti yapmıştı.

“Marshall Planı 2. Dünya Savaşı sonrasında 1947 yılında önerilen ve 1948-1951 yılları arasında yürürlüğe konan ABD kaynaklı bir ekonomik yardım paketidir. Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 16 ülke, bu plan uyarınca ABD’den ekonomik kalkınma yardımı almıştır (wikipedia). ABD geçmişten beri dünyanın en büyük mısır üretici ülkesidir. ABD birikmiş olan mısır dağlarını eritmenin bir yolu olarak mısırözü yağı ihracaatını keşfetmiştir. Marshal yardımının koşullarından biri Türkiye’nin ABD’den mısırözü yağı almasıdır.”

Türkiye Marmara,Ege ve Akdeniz bölgelerinde en kaliteli zeytin üretimini gerçekleştiren bir ülkedir.Zeytin ve zeytinyağının sağlık açısından önemi ve ülkemiz için gelir kaynağı olduğu gerçeği ortada iken, bu üretim sahalarının enerji ve sanayi yatırımlarına açılması hedefini ön gören bu değişiklik taslağına sıcak bakmak benim açımdan mümkün değildir.

Sayın KOÇTÜRK’ün yıllar önce yapmış olduğu tespite benzer bir ülke dışı baskı günümüzde de  söz konusu olabilir mi?