Su Hayattır. Su Besindir. Kimseyi Geride Bırakmayın.


Dünya Gıda Günü – 16 Ekim 2023

Prof. Dr. Ender YARSAN
Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dekanı

Dünya Gıda Günü; 1945 yılında kurulan Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) kuruluş tarihi olan 16 Ekimde kutlanmaktadır. Tüm Dünya’da 150’den fazla ülke bu kutlamalara katılım sağlamaktadır

Dünya Gıda Günü kapsamında her yıl açlık, açlıkla mücadele, yetersiz beslenme, kaynakların paylaşımı  gündeme getirilmektedir. Düzenlenen etkinlikler kapsamında, dünyadaki açlık problemlerine işaret  edilerek, adaletsiz gıda paylaşımı, ülkeler ve gıda üretimi – tüketimi, yeterli ve dengeli beslenmenin  önemi konuları işlenmektedir. 

Gıda güvenliği ile yeterli ve dengeli beslenme konuları gün geçtikçe ülkemizde de önem kazanmaktadır.  Bu noktada, çiftlikten sofraya kadar ürünün her süreçte kontrol ve denetiminin insan sağlığı açısından  büyük önem taşıdığı da sıkça vurgulanmaktadır. 

Prof. Dr. Ender YARSAN

Tarımda sürdürülebilirliğin sağlanması ve üreticilerin üretime devam etmesi gerekliliğine dikkat çekilen  bu günde, topluma güvenli gıda sunmanın da son derece önemli olduğu ifade edilmektedir. Ayrıca,  dünyada giderek azalan su kaynaklarına karşı alınması gereken önlemler konusunda da bilgi paylaşımı  yapılmaktadır. 

2023 yılında Dünya Gıda Günü için ” Su Hayattır. Su Besindir. Kimseyi Geride Bırakmayın.” teması  belirlenmiştir.  

DİĞER HABERLER
A.Ü. Veteriner Fakültesi'nden “Keneler Hakkında Bilinmeyenler” konferansı

Dünya Gıda Günü kapsamında uluslararası boyutlarıyla bazı sorunlar ve değerlendirmeler ise şu şekilde  özetlenebilir;

∙ Dünya nüfusunun neredeyse %40’ı sağlıklı gıdaya ulaşmada ekonomik zorluk çekmektedir,  ∙ 2 milyon insan kötü beslenme ve hareketsiz yaşam tarzları nedeniyle obezite ile karşı  karşıyadır,  

∙ Dünyadaki mevcut gıda sistemleri, küresel sera gazı emisyonlarının %33’ünden fazlasından  sorumludur, 

∙ Dünyadaki gıdanın %14’ü yetersiz hasat, taşıma, depolama ve nakliye nedeniyle kaybolmakta  ve %17’si tüketici düzeyinde israf edilmektedir, 

∙ Dünyadaki tarımsal gıda sistemleri, diğer tüm sektörlerden daha fazla olacak şekilde 1  milyardan fazla insanı istihdam etmektedir.

Bununla birlikte 2023 yılı için Su kaynaklarının önemine dikkat çekmek açısından da şu  değerlendirmeler yapılabilir:  

∙ Gıdamızın %95’i karada üretiliyor ve her şey toprak ve suyla başlıyor. 

∙ Tarımsal faaliyetler, küresel tatlı su kaynaklarının %72’sini oluşturmaktadır. Diğer %12’lik kısım ise hane halkı ve hizmetler için belediyelere gidiyor ve %16’sı sanayi tarafından kullanılıyor.

∙ 2,4 milyar insan su sıkıntısı çeken ülkelerde yaşıyor. Küresel nüfusun da yaklaşık %10’u yüksek ve kritik su sıkıntısına sahip ülkelerde bulunuyor. 

∙ Dünyadaki atık suların %80’den fazlası arıtılmadan çevreye bırakılıyor. 

DİĞER HABERLER
Afetlerde Veteriner Hekimliği Hizmetleri Çalıştayı gerçekleştirildi

∙ Tarıma yönelik küresel su talebinin 2050 yılına kadar %35 artması bekleniyor. 

∙ 2001’den 2018’e kadar tüm felaketlerin yaklaşık 3/4’ü suyla ilgiliydi. 700 milyar dolara yakın  ekonomik zarara neden oldular.

∙ 2000 yılından bu tarafa sel kaynaklı felaketler %134 arttı. Kuraklıkların sayısı ve süresi %29 arttı.

∙ Tüm ekosistemler arasında biyolojik açıdan en çeşitli olan sulak alanlar, ormanlardan üç kat  daha hızlı yok oluyor. Son 300 yılda yaklaşık %85’i kaybedildi. 

∙ Küresel ısınmanın 2°C yerine 1,5°C ile sınırlandırılması su kaynaklarına fayda sağlayacak ve iklim  değişikliğinin neden olduğu su stresini azaltacaktır. 

∙ En az 600 milyon insan, yaşamlarını bir dereceye kadar akuatik kaynaklı gıda sistemlerine  bağlıyor. Dolayısıyla akuatik gıda sistemleri beslenme ve gıda güvenliği açısından son derece önemlidir. ∙ Dünya çapında tüketicilere sunulan gıdanın %17’si her yıl çöpe atılıyor ve bu gıdanın üretiminde  kullanılan değerli su da israf ediliyor.

Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) 2017 yılında yayımladığı rapora göre, dünya nüfusu 2050 yılında  9,8 milyar insanı aşacak. Öte yandan, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) tahminlerine göre  Türkiye’nin nüfusu 2050 yılında 105 milyon seviyelerine gelecek. 2050 yılındaki en muhtemel senaryo  tahminine göre bu rakamlar, küresel gıda talebinin günümüzdeki ortalama talebe göre %70 artması  anlamına geliyor. Bu gıda talebinin karşılanabilmesi için tek yolun sürdürülebilir tarıma geçiş olduğu düşünülmektedir. Sürdürülebilir tarım; gıda güvencesini temin ederek, bitkisel ve hayvansal ürünlerin,  çevreyi, halk sağlığını, toplumları ve hayvan refahını koruyan tekniklerle üretilmesi demektir. Diğer bir  ifadeyle sürdürülebilir tarım; yetiştirilecek ürün ve türlerin seçiminden, fosil yakıtlara olan ihtiyacı  azaltacak yenilenebilir enerji kaynaklarının öne çıkarılmasına; lojistik optimizasyonundan sağlıklı  ürünlerin arzına; toprak verimliliğini sürekli kılacak zirai ilaç ve gübre kullanımlarına; biyoçeşitliliği ve  su tasarrufunu güçlendirecek uygulamalardan atık yönetimine değin uzanan faaliyetlerin bütününü  kapsar. 

DİĞER HABERLER
I. Uluslararası, VI. Ulusal Veteriner Farmakoloji ve Toksikoloji Kongresi gerçekleşti

Ulusal ve uluslararası ölçekte insanların sağlıklı ve güvenilir gıdaya ulaşmalarının kolay olması  temennisiyle 16 Ekim Dünya Gıda Günü kutlu olsun.


16 Ekim 2023. 17:27
0 0 Oylar
Okuyucu puanı:
Abone ol
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Bütün yorumları gör
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
0
Düşünceleriniz bizim için önemlidir, lütfen yorum bırakınız.x