Türk basın sektörü dünyaya açılamıyor


iletisim_platformu_625-jpg20140216152627
AA Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Öztürk, Türk basın sektörü dünyaya açılamıyor, adeta bir göl gibi akarsular tarafından beslenmiyor, yeni açılımlar yapamıyor. Durağan su her zaman bakteri üretir” dedi.
Anadolu Ajansı (AA) Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kemal Öztürk, İletişim Platformunca Ankara Ticaret Odasında (ATO) düzenlenen “İletişim Buluşmaları”nda yaptığı konuşmada, göreve geldiği günden bu yana Türkiye’nin bulunduğu coğrafyada baş döndürücü bir haber trafiği yaşandığını söyledi.

 

Rabia Meydanı’ndaki gelişmeler, Suriye’deki katliama ilişkin yapılan haberler, işkence haberleri ve fotoğrafların AA’nın adını dünyaya duyurmasına büyük katkı sağladığını belirten Öztürk, “Dünyanın hangi bölgelerinde kriz, terör, savaş var diye Editör Masamızın arkasındaki dünya haritasını işaretliyoruz. İşaretlediğimiz haritanın yüzde 85’i İslam ülkesi. Bu da bizim yükümüzü ağırlaştırıyor” diye konuştu.

 

Öztürk, AA’da artık fırsat eşitliği bulunduğunu, belirli nitelikleri taşıyan herkesin kurumda iş bulabileceğini belirterek, iletişim fakültesi mezunlarının söz konusu kriterleri karşılamada zorluk yaşadığını dile getirdi.

İletişim fakültesi mezunlarının devletten bazı taleplerde bulunduğunu belirten Öztürk, şunları kaydetti:

“İletişim fakültesi mezunları devletin kendilerine alan açmasını talep ediyor. Bu kolaycılık. Medya sektöründe ayrıcalıklı hak verme, bu sektörü öldürüyor. Bu konuda hep yerel medyadan örnekler veririm. Basın İlan Kurumu, yerel medyaya her yıl 250 milyon lira civarında ilan desteği verir. Amaç yerel medyayı desteklemektir. Tahmin ediyorum 30-40 senedir böyledir bu. 40 senedir yerel medyadan ünlü bir gazeteci, köşe yazarı ve televizyoncu çıkmamıştır. Burada bir rekabet ve mücadele oluşmuyor. Bunun tek istisna örneği Yeni Asır gazetesinin Sabah gazetesini doğurmasıdır.”

DİĞER HABERLER
BEDAŞ'tan elektrik kesintisi açıklaması

 

Öztürk, Türk basın sektörünün son 50 yılın en sıkıntılı dönemini yaşadığını vurgulayarak, “Bu sıkıntılı dönemi 2 senedir yakından izliyorum. Tirajlarda inanılmaz düşüşler, gazetelerin içerik, gazetecilerin nitelik sorunları var. Google ile birlikte gazetecilik iyice kolaylaştı ve yüzeyselleşti. Kitap okumak, oradan araştırmak başka bir derinliktir. Şimdi öyle bir şey yok. Bu sıkıntıyı biz de hissediyoruz ve çalışanlarımıza okuması için kitap önerileri sunuyoruz. Bu derinlik yakalanamazsa mesleğin kendisinde bir kalite düşüşü yaşanır. Türk basın sektörü dünyaya açılamıyor, adeta bir göl gibi akarsular tarafından beslenmiyor, yeni açılımlar yapamıyor. Durağan su her zaman bakteri üretir” değerlendirmesinde bulundu.

 

“AA, 1923’te Fransızca bülten çıkartıyordu”

 

Öztürk, AA’nın 1920’de İngilizce, 1923’te de Fransızca yayın yaptığını anımsatarak, sonraki 80 yılda bunların yapılamadığına işaret etti. Anadolu’da neredeyse ofisi olan gazete, televizyon kalmadığını belirten Öztürk, “Bu çok büyük bir tehlike. Anadolu, gazetecilerin piştiği yerdir. Orada, hem fotoğraf hem video çekip hem de haber yazmak zorundalar. AA’nın her yerdeki haber ağı ve haberci kadrosu sektörün biraz tembelleşmesine neden oluyor” ifadelerini kullandı.

 

Kemal Öztürk, öğrenciliği zamanında medyada fırsat eşitliği olmadığını belirterek, o dönemde basın kuruluşlarının, çalıştığı yerden ötürü kendisine zorluklar yaşattığını dile getirdi. Fırsat eşitliğinin önemine dikkat çeken Öztürk, ‘basında sansür var’ diyenlere şaşırdığını belirterek, kendisinin haberlerinden ötürü yargılandığını hatırlattı.

DİĞER HABERLER
Damla Sakızları Yaşayacak

 

Basın sektörünün zihni ve yüreği temiz insanlara ihtiyaç duyduğunu vurgulayan Öztürk, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bizim bu süreçte fikri kirlenmemiş, ülkesini, milletini düşünen insanlara ihtiyacımız var. Olaya baktığında önce milletinin geleceğini hesaba katan insanlara ihtiyacımız var. Böyle insanların da kendilerini iyi yetiştirmesi lazım. Bu kadroların sıkı eğitimden geçmesi ve yarışa girmesi lazım. Çok özel bir dönemden geçiyor, çok enteresan bir yıl yaşıyoruz. Sizlerin bu dengede etkin olmanız lazım, dengeyi değiştirmek zorundayız.”

Orta Doğu coğrafyasında herkesin gönlünün ve yüzünün Türkiye’ye dönük olduğunu da vurgulayan Öztürk, “Bu coğrafyanın kaderidir bu. Bizden yardım isterler. Hala bu algı böyledir. Bu ülke lider bir ülkedir. Bu, doğasında var. İnsanların yüzü nereye dönüyorsa lider odur, biz de böyleyiz” dedi.

Konuşmaların ardından, İletişim Platformu Derneği Başkanı Yusuf Ziya Çataklı, Öztürk ile ATO Genel Sekreteri Mustafa Babayiğit’e teşekkür plaketi sundu.

Muhabir: İbrahim Yılmaz


16 Şubat 2014. 19:18
0 0 Oylar
Okuyucu puanı:
Abone ol
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Bütün yorumları gör
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
0
Düşünceleriniz bizim için önemlidir, lütfen yorum bırakınız.x