Türk kültüründe Nevruz


nevruz_turkiye2009 (1)

 

Ergenekon’dan çıkışımızın 4653. yılı kutlu olsun!

 

 

 

Nevruz, Türkün yeniden tarih sahnesine çıkışını, yeni bir yılın başlamasını ifade eden bir gündür.Bir diğer adı “Ergenekon Bayramı”dır.

 

 

Hun, Göktürk, Uygur, Selçuklu, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti döneminde örfi bir bayram olmuş ve merasimler, eğlencelerle olagelmiştir. Yani bugün Büyük Selçuklu Devleti’nin tarihi sınırlarında bulunan her yerde Nevruz bayramı yöresel bazı farklılıklar dışında, aynı anlam çerçevesinde kutlanmıştır. Nevruz, Kuzey Kıbrıs’tan Doğu Türkistan’a kadar ulusun ulu günü, yeni yıl habercisi ve bahara ulaşmak gibi anlamlar ifade eder. Ayrıca “Nevruz Sultanı”, “Mart Dokuzu” gibi isimlendirmeler de yapılır. Özellikle gelişmemiş ve kırsal kesimlerde böyle adlandırılmaktadır.

nevruz-4

Nevruz, her şeyden önce İslama dayandırılması yanlış olan, aynı zamanda Alevilikle, Sünnilikle, Bektaşilikle bağdaştırılamayan, Türklerin islamiyeti kabulünden çok daha gerilere uzanır.

 

“Uygur Halk Ağız Edebiyatının Esasları” adlı eserde bu bayramın çok eskiye dayandığı, Kazak, Kırgız, Özbek ve Tatar Türkleri tarafından kutlanıldığı ve Çin halkı üzerinde büyük etkiler yarattığı bilinmektedir. Yine bu eserde merasimin kaide ve kuralları yer almaktadır.

 

Bu kural ve kaidelere binayen; nevrûz-nâme adı verilen koşak ve beyitler hazırlanır. Nevruzun olduğu gün halk, ibadethanelere, camîlere, mescit, takke veya pazar yerlerine toplanırlar. Buralarda dans gösterileri, çeşitli eğlenceler, oyunlar oynanır. Şair ve atışmacılar (koşakcı) aralarında atışırlar. Bu topluluk münasebetiyle gençler şiir yoluyla birbirleriyle muhabbet ederek; kendilerini açarlar. Okuyan çocuklar (okuyucular denilir) nevruz şarkısı söylerler. Öğrenciler ağaçlara yazılan nevrûznâmeleri taşıyarak birbirleriyle değiştirirler. Bu sayede ilme teşvik edilmiş olunur. Cemaat para toplayarak kazanlar kaytanılır. Zengin aileler kendi yaptıkları yemekleri merasim alanına getirirler.

DİĞER HABERLER
Depolarda bekletip fiyatını uçurdular

nevruz-kutlamaları

 

Anadolu’da Mevleviler’de de kutlanan nevruz, “selam” sözüyle başlayan ve yedi ayetten oluşan bir duayla kutlanırdı: “Ey gece ve gündüzün tedbircisi, ey gözleri ve gönülleri başka hale çeviren, ey kudret ve halleri değiştiren! Halimizi en güzele çevir!”.

 

Bektaşilerde ise dergahlarda toplanılarak, cem ayinleri yapılarak dualarla başlardı. Ve bu dualar genellikle ahlak ve ruh temizliği üzerine olurdu. Dua faslı bittikten sonra herkese süt ikram edilerek, “Nevrûziyeler” okunurdu.

 

Anadolu’da birçok yerde nevruz, Allah’a secde ve iman ile kutlanırdı. Değişik yerlerde de eğlenceler düzenlenir; evler temizlenir, yemek şölenleri verilir, küs olanlar barışır; suçlular affedilirdi.

1326708414_397939101504355497167701888844167698835610610788190n.1024.

Nevruz gününde göze sürme çekildiğinde, bazı hastalıklardan ve özellikle göz ağrısından kurtulunacağına, gusül abdesti alanın o yıl içerisinde hastalıktan uzak kalacağına inanılırdı.

 

Doğu Anadolu’da, özellikle Antep ve Diyarbakır’da 21 Mart’ı 22 Mart’a bağlayan gece nevruz olarak kabul edilir. Saati belli olmayan bir vakitte gökte görünen bir kız ve kuş kılığına girmiş bir ermiş nevruz olarak kabul edilirdi. Bu saatlerde uyumayanların dua ve dileklerinin kabul olacağına inanılırdı.

12038359_1065015336896252_4228400817551726749_n

Nevruz olayı hem edebî, hem folklorik yönüyle toplumda çok büyük etkiler yaratmıştır. Merasim gereği olagelenler koşmalara, kopuzlara, türkülere mâl olmuştur. Özellikle Türk-Uygur ağzının gelişmesinde büyük rol oynamıştır.

DİĞER HABERLER
Çevreye Dair Bir Antrparantez

 

Vikipedi, özgür ansiklopedi


21 Mart 2016. 09:12
0 0 Oylar
Okuyucu puanı:
Abone ol
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Bütün yorumları gör
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
0
Düşünceleriniz bizim için önemlidir, lütfen yorum bırakınız.x