Sütçüler İhracat Atağına Geçti

BALIKESİR – “Üretimde zenginleşme” sloganı ile Gönen’de faaliyetlerini sürdüren Teksüt Süt Mamulleri, yelpazesine labne, kaymak ve sürülebilir beyaz peynir olmak üzere üç yeni ürünü ekledi. Teksüt Genel Müdürü Cevdet Arınık, yılda iki milyon dolar civarında ihracat yaptıklarını belirterek “Şirketimiz 2011 yılını yatırımlarla geçirmeyi planlıyor” dedi.

Süt ürünleri imal eden Teksüt, kapasite ve ciroda 2010 yılında yüzde 37’lik artışın ardından 2011 yılında da ticari hacmini genişletiyor. Teksüt Genel Müdürü Cevdet Arınık, üç yeni ürünün raflarda yerini aldığını belirterek, Teksüt’ün ihracatı hakkında bilgi verdi. Arınık, “Labne, kaymak ve sürülebilir beyaz peyniri ürün yelpazemize dahil ettik. Irak ve Amerika’nın ardından Azerbaycan’a ihracata başladık. Yılda ortalama iki milyon dolarlık ihracat hacmimizi 2011 yılında da artırmayı hedefliyoruz” dedi.

Gönen’de 55 yıldır hizmet verdiklerini belirten Cevdet Arınık, 2011 yılında en büyük yatırımı kapasite, kalite ve hijyen alanında yapmayı planladıklarını söyledi. Firma içinde çalışanların düzenli olarak eğitim aldığını anımsatan Arınık, “Teksüt olarak çalışanların eğitimine önem veriyoruz. Dolayısı ile personele olan yatırımlarımız da sürüyor” diye konuştu.

Süt fiyatları konusunda görüşlerini dile getiren Cevdet Arınık, fiyatlarda istikrar olması gerektiğini anlattı. Arınık, “Yapılan son değişikliklerle süt fiyatlarında bir düşüş yaşandı. 1 litre sütün fiyatının 73 kuruştan 64 kuruşa gerilemesi köylüyü zorlayacak. Neyse ki; mevsim nedeni ile hayvanlar doğadan beslendiği için yem masrafı azalacaktır. Bu azalma neticesindeki fiyatı, köylü az da olsa karşılayabilecektir. Süt fiyatlarında istikrar önemlidir. Bu nedenle istikrarı oluşturabilecek önlemler alınması gerekiyor. Çiğ süte olan arzın yüksek olduğu dönemlerde süt fiyatlarındaki düşüşü önlemek için çiğ sütün değerlendirilmesine yönelik çalışmalar yapılabilir” dedi.

Tüketimin az olması sorun

Devletin süt tozuna getirdiği teşvikten duyduğu memnuniyeti dile getiren Arınık, ihracata verilecek desteğin önemine de değindi. Türk markaların yurtdışında satışının artırmasının ülke içinde de süt sektörünü kalkındıracağını belirten Arınık, sözlerine şunları ekledi: “Ülkemizde arzın fazla olmasından değil, tüketimin az olmasına bağlı sorunlar yaşanıyor. Süt ürünlerinin faydaları yeterince bilinmiyor, bu kapsamda okul sütü projesi gibi çocukların doğru beslenmesine yönelik projeler desteklenerek, halk süt ürünleri tüketimine teşvik edilmeli. ”

Ekici Peynir, “İSO İlk 500”ü gözüne kestirdi
 
ANTALYA – Antalya Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) 1995 yılında temeli atılan ve 1997 yılında üretime geçen tesisleri ile halen faaliyetini sürdüren Ekici Peynir, 2008 yılında “İSO İkinci 500” arasında 280. sırada yer alırken, 2009 yılında 98 basamak yükselerek 182. sıraya yerleşti. Ekici Peynir, bu yıl ise “2010 İSO İlk 500”e girmeyi hedefliyor.

Günlük 400 ton süt işleme kapasite ile 12 bin metrekaresi kapalı, toplam 20 bin metrekare alanda faaliyet gösteren Ekici Peynir, beyaz, kaşar, krem, örgü, lor, çeçilin yanı sıra eriyen peynir mozzarella ve ilk Türk tipi küflü peynir olan Mai Keyf ile İtalyanların meşhur Ricotta’sını sofralara sunuyor.

2011 yılı için yüzde 25’lik büyüme hedeflediklerini dile getiren Ekici Peynir Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Ekici, 2010 yılında ciroda ve satışta yüzde 20 büyüme sağladıklarını söyledi. Sektörde 54 yıllık bir tecrübeye sahip olduklarını ifade eden Ekici, “Sürekli yenilik ve gelişim sanayicinin artık ayakta kalması için bir zorunluluktur. Bu anlayışla baktığımızdan önümüzde her daim yeni projeler, ürünlerde yenilikler var.

Ekici Peynir olarak her geçen yıl büyümeye devam ediyoruz ve büyümemize paralel olarak tüm sistemimizi otomatiğe çevirmek istiyoruz. Bu hedef doğrultusunda, bitmek üzere olan ilk projemiz, süt alım sistemimizin otomasyonunu sağlamaktır. Ayrıca ürün ve ambalaj çeşitlerindeki çeşitlendirme çalışmalarımız devam ediyor” diye konuştu.

72 ilde bayisi bulunuyor

Ekici, kurumsallaşma ve teknolojiye yatırımın gelişme ve kalıcılığın tek yolu olduğu bilinci ile hareket ettiklerini ifade etti ve ekledi: “Müşterilerimize daima sağlıklı ürünler sunmak için deneyimli ve eğitimli personelimizle hammaddenin temin edildiği noktadan başlayarak, son ürüne kadar bütün aşamalar Kalite Kontrol Laboratuvarı ile denetim altında tutulmaktadır. Ürünlerimizi kaliteden ödün vermeden, müşteri taleplerini fazlasıyla karşılayacak şekilde Türk Gıda Kodeksi şartlarına uygun olarak üretmekteyiz.”

Üretimin zor, gıda üretiminin daha zor olduğu bilinci ile uluslararası standartlara uygun üretim yapmak için uzman kadro ile büyük gayret içinde olduklarını belirten Mustafa Ekici “2001 yılında ISO 9001, 2004 yılında HACCP ve 2009 yılında yüksek gıda güvenliği belgesi olan BRC’i aldık. Kalite kontrol laboratuvarından onay almış olan ürünlerimiz, soğuk zincir kırılmadan ülkemizin belli başlı 72 ilindeki bayilerimiz aracılığıyla tüketicilerimize ulaştırılmaktadır” dedi.

Mustafa Ekici, iç piyasanın yanı sıra ihracat rakamlarını yukarı çekmek için sektörün hareketli olduğu Ortadoğu’ya daha fazla ağırlık vereceklerini söyledi. Ekici, buradaki pazarı artırmak için ciddi çalışmalar içinde olduklarını belirtti.

Sektör çok hızlı gelişmeye aday

Sektörün sorunlarına yönelik de açıklama yapan Ekici, sıkıntının hammadde fiyatlarındaki istikrarsızlıktan kaynaklandığını savundu. “Süt fiyatlarındaki istikrarsızlık hem üretimin artmasını önlüyor, hem de organize olup bir düzen getiremediğimiz için tartışmaların sürmesine sebep oluyor” diyen Ekici, şunları söyledi:

“Konunun tüm tarafları oturup herkesin kazanacağı bir yapı oluşturup, sektörü kayıt altına alabilse yakınımızdaki pazarlarla bu sektör çok hızlı gelişmeye adaydır. Süt tozu ithalatını da yukarıda bahsettiğimiz yapı içinde değerlendirmek gerekir. Kriz sonrası artması beklenen ulusal ekonomilerin korumacılığı, bizim de kendimizi ona göre konumlandırmamızı gerektiriyor.

Özellikle büyükbaş süt üreticiliğinin desteklenmesi son yıllarda çok olumludur. Bu destekler sürdüğü sürece iyi bir piyasa, yapıcı organizasyon oluşturabilirsek daha fazla desteğe gerek kalmadan ülkemiz sektörü üç buçuk sene içinde bölgesel bir güç olabilir. Bu desteklerin küçükbaş hayvancılığın da uzun dönemde önünü açacaktır. Şu anda tesisimizde 368 kişi istihdam ediyoruz. Belirttiğim şartlar oluşursa, hem yeni yatırımlar artacak, hem de yeni yatırımlar ve kapasite artırımları ile birlikte istihdama büyük katkı sunulacaktır” dedi/Kobiden