Haber siteleri Basın Kanunu kapsamına alınıyor


Untitled-1 copy

 

 

 

ANKARA – İnternet haber sitelerinin Basın Kanunu kapsamına alınmasını öngören kanun tasarısı, TBMM Adalet Komisyonu’nda kabul edildi.

 

12 Mart’ta TBMM Başkanlığı’na sunulan tasarıyla internet haber siteleri süreli yayın tanımına ekleniyor ve internet haber sitesinin tanımı, “internet ortamında haber ya da yorum niteliğinde yazılı, görsel veya işitsel içeriklerin sunumunu yapan süreli yayın” olarak belirleniyor.

 

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, TBMM Adalet Komisyonu’nda kabul edilen ve internet sitelerini Basın Kanunu kapsamına alan tasarının görüşmelerinde yaptığı açıklamada, alt komisyon çalışmalarının ardından mükemmele yakın bir metin ortaya çıktığını kaydetti.

 

Haklı olan eleştirilerin alt komisyon raporunda yer bulduğunu ifade eden Arınç,” ‘Torba yasa vardır, o vardır, bu vardır, arkası sonrası tatildir’ denilebilir. Tasarıyı Genel Kurul’a sevk edecek hale getirebilirsek bakarsınız görüşebiliriz ya da ekim ayına kalır” dedi.

 

“Girmek isteyenler beyannamesini vererek girecek”

 

Tasarıyla, internet haber sitelerine Basın Kanunu içinde yer bulmak istediklerini belirten Arınç, “Bütün internet haber sitelerini bu kanun kapsamına alınacağı öngörülseydi, özgürlük ortamının tartışıldığı Türkiye’de belki aleyhte bir puan olacaktı. Girmek isteyenler beyannamesini vererek girecek ve bazı haklardan yararlanacak, girmek istemeyenler bugünkü gibi yayınlarına devam edecek. Bundan daha seçenekli, özgürlükçü tutum düşünülemez” diye konuştu.

 

Basın İş Kanunu’nda kapsamlı bir değişiklik yapacaklarını söyleyen Arınç, “Paydaşların iştirakiyle Basın İş Kanunu’nda yapılması gereken hususları bir mutabakat çerçevesinde gündeme getireceğiz” dedi.

 

“Patronların olumsuz tutum ve davranışları”

 

Tasarının kabul edilmesinin ardından Arınç, basın sektöründe sıkıntılarının çok büyük olduğunu kaydetti.

 

Bunların giderilmesinin, hem basında çalışanlarını hem de basınla ilgili özgürlük alanlarını doğrudan ilgilendirdiğini ifade eden Arınç, basında çalışanlarla ilgili fiili hizmet zamlarının 2012 yılında geri getirildiğini anımsattı. Ancak bunun meseleyi çözmediğinin altını çizen Arınç, bunun çok büyük parçanın küçük bir kısmı olduğunu söyledi.

 

Medya sektöründe özellikle patronların olumsuz tutum ve davranışları sebebiyle basın çalışanlarının hiçbir güvencesinin olmadığını dile getiren Başbakan Yardımcısı Arınç, “Çok düşük ücretlerle çalışıyorlar, her an kapı önüne konulma tehdidi var. Kıdem tazminatları yok, grev yapmaya kalkanlar da hiçbir hak elde edemiyorlar. Bunun doğrudan hükümetle olan kısmı çok azdır ama medya patronlarıyla ilişkili yönleri çok fazladır. Bu konuda çalışan sendikaların da çok fazla etkilerinin olmadığını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

 

Basın İş Kanunu ve diğer kanunlarda güncel olarak ne yapılması gerektiğini üç büyük şehirde çalıştaylar yapılarak ortaya koyacaklarını yineleyen Arınç, “Hangi bakan arkadaşımız bu konuda o zaman görev başında olur bilemem ama bunun mutlaka yapılması lazım. Çünkü bu Türkiye’yi doğrudan ilgilendiren bir konu, sadece çalışanları değil” dedi.

 

Zaman zaman Türkiye ile ilgili raporlarda “Türkiye’de basın özgürlüğü yok” denilerek Türkiye’nin özgürlük olmayan bir ülke olarak tanıtıldığını belirten Arınç, şunları söyledi:

DİĞER HABERLER
Nesin Vakfı, Duyurusu

 

“Biz kime ‘gazeteci’ diyeceğiz?”

 

Araştırma sonuçlarından birisi, gazeteciliğin ne olduğu konusunda düğümleniyor. Bir insana mesleğini sorarsanız, ‘bakkalım, kasabım, taksi şoförüyüm’ diyebilir. Aynen bunun gibi birileri de ‘gazeteciyim’ diyor. Gazetecinin hangi suçu işlediği için cezaevinde olduğuna baktığınızda, banka soyma teşebbüsünden veya öldürmek fiilinden dolayı cezaevinde olduğunu görüyorsunuz; bölücü veya başka terör örgütüyle doğrudan eylem birliği içinde patlayıcı sakladığını veya bir başka yere naklettiğini görüyorsunuz. ‘Gazetecilik’ sıfatı bu kadarı ucuz mu? Biz kime ‘gazeteci’ diyeceğiz? Herkes ‘ben gazeteciyim’ dediği zaman gazeteci mi olacak? Bunun bir sınırı yok mu? Bir meslek kriterimiz yok.

 

“Bir insanın ‘gazeteciyim’ demesi için basın kartı sahibi olmasına gerek yok”

 

Basın kartı sahibi 14 bin arkadaşımız var. Bir insanın ‘gazeteciyim’ demesi için basın kartı sahibi olmasına gerek yok. Onun ayrı şartları var. Nefret kusan insanlar var. Belli amaçlarla çıkan 500, 600 trajlı gazeteler var. Sadece Türkiye Cumhuriyeti’ne düşmanlık yapmak için attığı başlıklarla sadece propaganda yapan değil, ‘öldür’ diye emreden, şiddeti gösteren ama ‘gazeteciyim’ diyen insanlar var. Olumsuz noktalardan hareketle bir tarife gitmemez lazım. Kim gazetecidir? Kendisine ‘gazeteciyim’ demesine rağmen gerçekten gazeteci sıfatını taşımaya layık mıdır, kriterlere sahip midir?

 

Haber sitelerini bekleyen yenilikler

 

İnternet haber sitelerine sahibinin, varsa temsilcisinin veya sorumlu müdürünün adları, adresleri, haber sitesinin faaliyet gösterdiği işyeri adresi ile yer sağlayıcının adı, adresi ve ticari unvanı, kendilerine ait internet ortamında kullanıcıların ana sayfadan doğrudan ulaşabileceği şekilde ve iletişim başlığı altında bulundurma zorunluluğu getiriliyor. İnternet haber sitelerinde bir içeriğin internette ilk kez sunulmaya başlandığı tarih, her erişildiğinde değişmeyecek şekilde içeriğin üzerinde belirtilecek.

 

Cumhuriyet Başsavcılığına beyanname verilmesi gerekecek

 

Tasarıya göre internet haber siteleri için de kaydedilmek üzere yönetim yerinin bulunduğu Cumhuriyet Başsavcılığına beyanname verme yükümlülüğü getiriliyor. Aynı zamanda bu sitelerin faaliyetlerini İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’da belirtilen içerik sağlayıcı ile yer sağlayıcılık yükümlülüğüne uygun olarak yerine getirecek.

 

İnternet haber siteleri, gazete ve dergi gibi süreli yayınlara Basın Kanunu’na göre belirtilen beyanname yükümlülüğünü gereği gibi yerine getirmemeleri halinde uygulanan yayın durdurma cezası tabi olmayacak.

 

Yayın durdurma cezası sebeplerinin ortaya çıkması, Basın Kanunu gereğince erişimin engellenmesi veya içeriğin yayından çıkarılmasını gerektiren durumlar nedeniyle sorumlular hakkında adli makamlarca kovuşturma başlatılması veya yer sağlayıcılık mevzuatına aykırılık durumlarında internet haber sitelerinin yayınının durdurulması yerine, bu sitelerin gazeteci çalışanlarına basın kartı verilmemesi veya resmi ilan ve reklam imkanlarından yoksun bırakılması gibi müeyyideler uygulanacak.

 

İnternet haber siteleri yayınladıkları içerikleri, 6 ay muhafaza edecek

DİĞER HABERLER
Danıştay GDO’larda yolun sonunu gösterdi

 

İnternet haber sitesi sorumlu müdürü, düzeltme ve cevabı, kullanıcıların ana sayfadan doğrudan ulaşabileceği şekilde ve tekzip başlığı altında bir hafta süreyle yayınlayacak.

 

İnternet haber siteleri yayınladıkları içerikleri, doğruluğu ve bütünlüğü sağlanmış şekilde 6 ay süreyle muhafaza edecek ve gerektiğinde, talep eden yetkili mercilere teslim edilmesi zorunda olacak.

 

Yayının herhangi bir şekilde soruşturma ya da kovuşturma konusu yapılması halinde, bu işlemlerin sonuçlandığının yetkili mercilere, ilgili internet haber sitesine yazılı olarak bildirilmesine kadar soruşturma ya da kovuşturma konusu yayın kaydının saklanması zorunlu olacak.

 

İnternet haber sitesi sorumlu müdürü, hazırlanan düzeltme ve cevabı, kullanıcıların ana sayfadan doğrudan ulaşabileceği şekilde ve tekzip başlığı altında bir hafta süreyle yayınlayacak.

 

İnternet haber siteleri, düzeltme ve cevap yazısının yayınlanmaması halinde, hakim, masraflar yayın sahibi tarafından karşılanmak üzere bu yazının iki internet haber sitesinde yayınlanmasına karar verebilecek.

 

Günlük süreli yayınlar ve diğer basılmış eserlerle ilgili davaları düzenleyen kanuna, internet haber siteleri ile ilgili düzenleme de dahil edilecek.

 

İnternet haber sitelerinde de resmi ilan ve reklam yayınlatılabilecek. Yayına ilişkin esas ve usuller, Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun görüşü alınarak Basın İlan Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanacak yönetmelikle belirlenecek.

 

TÜRKİYE Gazeteciler Cemiyeti (TGC), internet haber sitelerine yönelik düzenleme için itirazlarını açıkladı.

TBMM Adalet Komisyonu’na itirazlarını bir rapor olarak daha önce sunan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu, bir açıklama yaparak alt komisyonda kabul edilen metnin de haksızlığa, eşitsizliklere neden olacak maddeler içerdiğini belirtti. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

“Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, bir süredir görüşülmekte olan Basın Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’na ilişkin, Adalet Komisyonu görüşmeleri sırasında itirazlarını bir rapor halinde Komisyon’a sunmuştu. 

Adalet Komisyonu’ndaki görüşmelerde konunun önemi nedeniyle Tasarının Alt Komisyona havale edilerek görüşülmesi gerektiği ve Tasarının basın özgürlüğünü engelleyecek maddelerinin tasarı metninden çıkarılması yönünde görüş bildirmişti.

TGC’nin ve muhalefet partilerinin itirazları Alt Komisyon’da dikkate alınarak tasarının 7. maddesi tasarı metninden çıkarıldı. TGC, Alt Komisyonda bu maddenin çıkarılmasını olumlu karşılamıştır. 

Ancak, Alt Komisyon tarafından kabul edilen son metin için de TGC olarak daha önce dile getirdiğimiz itirazlar geçerliliğini korumaktadır. İtirazlarımızı yeniden kamuoyunun dikkatine sunuyoruz.”

“YENİ TANIMLANAN HABER SİTESİ KAVRAMI KARIŞIKLIK VE EŞİTSİZLİKLERE NEDEN OLACAKTIR”

“5187 sayılı Basın Kanunu kapsamında tanımlanmaya çalışılan ‘İnternet Haber Sitesi’ kavramı/tanımı karışıklıklara ve eşitsizliklere neden olacak bir kavramdır. Sadece beyanname verilerek bu statüye hak kazanılacak ve sadece bu internet haber sitelerinde çalışanlar/çalışacaklar gazeteci sayılacaktır. Beyanname vermeden habercilik yapan ‘İnternet Haber Siteleri’ ise kanun kapsamında sayılmayacak ve bu haber sitelerinde çalışanlar da gazeteci sayılmayacaktır.” 

“GAZETECİLİK MESLEĞİN YAPILIŞ BİÇİMİNE GÖRE BELİRLENMELİDİR”

“TGC; Gazetecilik mesleğinin, yapılan mecraya göre değil, mesleğin ifa ediliş biçimine göre belirlenmesi gerektiği görüşündedir. 

Gazeteci bazen televizyonda, bazen gazetede, bazen bir dergide, bazen internette görev yapar. İktidarın öngördüğü tanımlamayı reddeden gazeteciler ya da internet haber siteleri Tasarı’nın bu düzenlemesi karşısında Basın Kanunu ve Basın İş Kanunu kapsamında sayılmayacaklardır”

ANAYASANIN EŞİTLİK İLKESİNE AYKIRIDIR”

“Böyle bir düzenleme Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ndeki gazeteci tanımına da aykırılık teşkil edecektir. 

Bu tanıma göre, ‘Düzenli bir şekilde, günlük yahut süreli bir yazılı, görüntülü, sesli elektronik veya dijital basın ve yayın organında, kadrolu, sözleşmeli ya da telif karşılığı, haber alma, işleme, iletme veya görüş, fikir belirtme görevi üstlenen ve asıl işi ile başlıca geçim kaynağı bu olup, çalıştığı işletme ile ilgili yasalar karşısındaki konumu bu tanıma uygun olanlar gazetecidir.’ Bu nedenle Tasarının 1.maddesi ile getirilen sadece beyanname vererek internet haber sitesi tanımı içine girecek ve sadece burada çalışan/çalışacak olan meslektaşlarımızın Basın İş Kanunu’na tabi olduğu yönündeki düzenlemenin Anayasa’nın eşitlik ilkesini ihlal ettiği görüşündeyiz. Bu nedenlerle de ‘Alt Komisyonun’ gerekçesine de katılmamaktayız.”

“TELEKOMÜNİKASYON BAŞKANLIĞINA SINIRSIZ YETKİ VERİLMESİ BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜN ÖNÜNDE ENGELDİR”

“Bunun dışında; kamuoyu tarafından yakından bilinen 5651 sayılı ‘İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunda’ 06/02/2014 tarihinde yapılan değişiklikler hakkında da itirazlarımızı sunmuştuk. 5651 Sayılı Kanun’un idareye (özelikle TİB’e) verdiği sınırsız yetkilerin basın ve ifade özgürlüğünün önündeki en büyük engeli oluşturacağı, idarenin yapacağı müdahalelerin ölçüsüz olabileceği konusunda uyarılarımızı yapmış ve kamuoyuyla da paylaşmıştık. Uyarılarımızın haklılığı, İdarenin Twiter, Youtube ve yargının bol miktarda uyguladığı yayın yasaklarıyla, ortaya çıkmıştır.”

“HABER SİTELERİ SADECE BASIN KANUNU’NA TABİ OLMALIDIR”

“Beyanname vermek suretiyle Basın Kanunu kapsamına alınan ‘internet haber siteleri’ aynı zamanda Tasarı ile 5651 Sayılı Kanun ile kıskaç altına alınmıştır. Oysa internet haber sitelerinin faaliyetlerini sadece Basın Kanunu’ndaki yükümlülüklerini yerine getirmek kaydıyla yapabilmeleri yeterli olmalıdır.”

“DÜZENLEME ÖLÇÜSÜZDÜR VE DURUMU AĞIRLAŞTIRMIŞTIR”

“Her iki kanundaki sorumlulukları yerine getirme yönündeki düzenleme ölçüsüz ve haber sitelerinin durumunu ağırlaştıran bir düzenleme olmuştur. İlk taslakta bizim de talebimizle 7. madde taslaktan çıkarılmıştır. Ancak Alt Komisyon’da kabul edilen tasarının da 7. maddesindeki düzenleme ağırdır ve ifade özgürlüğünü kısıtlayacaktır. Tasarının bu düzenlemesine katılmıyoruz. Eğer tam tersi bir düzenleme yapılırsa, düzenlemenin samimi ve basın özgürlüğünü sağlamaya, genişletmeye yönelik bir anlayışın ürünü olduğu kabul edilebilir. İnternet haber sitelerine; 5651 sayılı Kanunun 4,5,6. maddelerinin uygulanmayacağı yönünde açık bir düzenleme yapılırsa Basın özgürlüğü kısıtlanmamış olacaktır.”

http://www.gazeteses.com/

DİĞER HABERLER
'Zehirli' yumurtaya bakanlık incelemesi

 

 

 


9 Temmuz 2014. 16:08
0 0 Oylar
Okuyucu puanı:
Abone ol
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Bütün yorumları gör
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
0
Düşünceleriniz bizim için önemlidir, lütfen yorum bırakınız.x