Kümes Hayvanlarında Solunum Sistemi Hastalıkları Yönetimi


swollen-head_large

Dr. Kaya DEMİRÖZÜ

Kanatlı Sağ‎ً‎lığı ve Hastalı‎kları‎ Uzmanı‎
(Drk.demirozu@yahoo.com.tr)

 

 

Yumurtacı sürülerin en sık rastlanan ve ciddi enfeksiyon hastalıklarının birçoğu solunum sistemi hastalıklarıdır. Bunlar Mycoplasma gallisepticum (MG) enfeksiyonu ve infeksiyöz koriza (Avibacterium paragallinarum) vb bakteriyel hastalıklar ve Newcastle hastalığı(ND), Infectious Bronchitis(IB), Infectious laryngotracheitis(ILT), kuş gribi ve Avian metapneumovirus enfeksiyonu gibi viral hastalıklardır.

 

 

“Avian pneumovirus’lar” “Avian metapneumovirus” olarak adlandırılmışlardır. Avian metapneumovirus’lar, Paramyxoviridae familyası ve Pneumovirinae subfamilya üyeleridir. Avian metapneumoviruslar A, B, C ve D dört sup tip olmak üzere sınıflandırılmıştır.

 

Hindilerde neden olduğu hastalığa da; hindilerin avian metapneumovirus enfeksiyonu denilmektedir. Ancak, Avian pneumovirus ve Turkey rhinotracheitis virusu [TRTV] bazı çevrelerce halakullanılmaktadır. Avian metapneumovirus (aMPV) hindi veya tavuklarda klinik enfeksiyonlara neden olabilmektedir. Bu hastalıkların (Hindi rhinotracheitis –TRT-, swollen head syndrome -SHS-) oluşturduğu klinik bulgular ve lezyonlara istinaden bilim çevrelerince Avian rhinotracheitis (ART) olarak adlandırılması uygun bulunmuştur.

 

 

Her hastalığın etkenin doğasına ilişkin rakipsiz özellikleri bulunmaktadır. Mikroorganizmanın bu özeliği kanatlı türlerine bulaşma yolu, enfeksiyonun kontrolü veya aşılama seçeneklerini etkilemektedir.

 

 

Bu hastalıklar genellikle klinik olarak benzerlik gösterirler ve sadece semptomlar ve lezyonlar baz alınarak ayırımı zor, hatta imkansızdır. Kimi zamanda müşterek seyredebilmektedirler. Bunun için teşhisin hatasız yapılması gerekir ve her birinin ayrı ve farklı, özgün bir hastalık olarak düşünülmesi gerekir.
Solunum sistemi hastalığında klinik belirtileri ile özel bir hastalıkta uzman ve deneyimli bir hekim bile nadiren tanı koyabilir. Solunum yolu hastalıklarının müşterek seyri aynı sürü içinde görülebilmektedir. Bu durum etkenlerin tanısını daha güçleştirmekte ve klinik durumu daha da ağırlaştırmaktadır.
Genellikle MG veya koriza gibi bakteriyel hastalıklardan biri, kronik formunda bir sürüde mevcut olabilir. Bilahare IB veya ND gibi bir virus devreye girerek enfeksiyonu daha da ağırlaştırabilmektedir. Her iki hastalığın birlikte etkileri yalnız seyretmelerinden çok daha şiddetli ve uzun süreli olup ve çoğu kez daha sonra kronik solunum sistemi hastalığı (CRD) olarak karşımıza çıkabilmektedir.

 

 

 

10559892_723909014336459_1071784967739868657_n

 

 

 

Ne yazık ki Solunum hastalıklarına klinik seyir izleyerek kolay bir tanı konup ve tedavi için geniş spektrumlu bir antibiyotik kullanmak cazip bir yol olarak seçilmektedir. Ama iyi bir kontrol ve mücadele sağlamak ve gelecekte karşılaşılacak bu gibi sorunlara doğru bir strateji belirlemek amacıyla her hastalığın teşhisinin bilimsel yöntemlerle yapılması zorunludur.

DİĞER HABERLER
Hangi peynir nasıl saklanmalı?

 
Anamnez, Klinik gözlem yanında; otopsi, histopatoloji, bakteriyel ve viral kültür, etken identifikasyonu, seroloji, PCR vb moleküler yöntemler farklı solunum yolu hastalıklarının tanısında yararlı olabilir.
Yalnız otopsi incelemeleri ile bazı paraziter hastalıklarda tanı yapılabilir. Ama çoğu solunum hastalıkları otopside benzer lezyonlar gösterir ve birbirinden ayırmak imkânsız olup çoğunlukla hata yapılabilmektedir. Formalinde tespit edilmiş doku örneklerinin histopatolojik incelemeliyle tavuk çiçeği ve ILT oluşan hücresel lezyonlar saptanabilmektedir.

 

 

Nefes borusunda tavuk çiçeğinin difterik formunun oluşturduğu makroskopik lezyonlar ILT ile çok benzerlik gösterebilmektedir. Bu yüzden her iki hastalıktan şüphe edildiğinde histopatolojik tanı mutlak yapılmalıdır. Bu histopatolojik incelemede spesifik bulgulardan başka ayrıca genel solunum lezyonları tespit edilebilir. Ancak diğer solunum hastalıklarının tanısında için histopatolojik inceleme spesifik değildir.

 

 

Moleküler Teşhis Yöntemleri

 

 

 

Hastalığa neden olan etkenin izole ve identifiye edilmesi teşhiste en iyi yöntem ise de, bazen pratik olmayabilir. Bazı patojenik bakteriler E.coli ya da Salmonella gibi laboratuarda üretilmesi nispeten kolaydır. Ama MG, koriza vb bakteriyel solunum yolu hastalıkları, özel üretilmeleri için özel besiyerlerine ve inkübasyon şartları gerek duyarlar.

 

 

 

Keza Virusların izole ve identifiye etmek oldukça zordur. Üremeleri için embriyolu tavuk yumurtası veya doku kültürü gibi diğer canlı hücre besiyerlerine ihtiyaçları vardır. Teşhis amacıyla bazı patojenik mikroorganizmaların üretilmesi ve identifikasyonuna gereksinim duyulmadan, örneğin PCR gibi, moleküler tanı metotları kullanılabilmektedir.

 

 
PCR, belirli bir organizmanın genin ya da ona has olan DNA segmentini saptamaktadır. Tıpkı mikroorganizmanın izole ve identifiye edilmesi kadar hassas ve spesifik bir yöntemdir.
İşletmeye özel biyogüvenlik programları çiftliğin yeni hastalıklarla yüz yüze kalmaması için önceden tasarlanmış ve uygulamaya konulmuş olmalıdır. Program tasarlanırken bu hastalıkların etkeninin kaynakları, bulaşma ve ortamda hayatta kalma potansiyeli gibi kendilerine has özellikleri, işletme, kümes, çevre vb koşullar göz önünde bulundurulmalıdır.

DİĞER HABERLER
Afrika hastalığına karşı,114 köyde 32 bin sığır aşılandı!...

 

 

 

Çiftlikte başka hayvan(evcil ve / veya vahşi) türlerinin bulunması, diğer kanatlılarla temas etme olasılığı olan insanlar, başka çiftlik ya da kümeslerden hava yoluyla bulaşma, ekipman, yeni sürü nakledilmesi, yem ve su genel biyogüvenlik riskleri olarak sayılabilir.

 

 

 

Çiftlik yöneticilerinin hekimle birlikte koruyucu programları oluştururken biyogüvenlikteki en önemli riskleri dikkate almaları, tüm çalışanların ve ziyaretçilerin izlemesi gerekir.

 

 

 

Ülkede, bölgede ve/ veya işletmede önceden saptanan bulaşıcı hastalıklar için aşılama programı oluşturulmalı bunlar zaman zaman güncellenmelidir. Aşılama programları tasarlarken, hangi hastalıklara karşı uygulanılması gerektiği, civcivlerin maternal antikor seviyeleri ve hangi tür aşı(canlı, inaktif, uygulama yöntemi) kullanılmasına ihtiyaç olacağı daima göz önünde bulundurulmalıdır. Aşı programı tasarlama sadece ilk adımdır; sürüde tüm fertlerin bağışıklık düzeyi istenen sevide ve uniforma yakın olabilmesi için ardından uygun aşılama teknikleri saptanmasına ihtiyaç vardır. Aşılama teknikleri ile ilgili 5, 6, 8, 10,12, 17 nolu kaynakların incelenmesi yararlı olacağı inancındayım.

 

 
Aşılamayı takiben yapılacak serolojik test sürünün bağışıklık durumu saptamak ve aşı uygulama sürecinde hata yapılıp yapılmadığının ortaya çıkmasında uyarıcı bir rol oynayacaktır.
Her ne kadar tüm aşılarda oluşmasa da aşılama genellikle saptanabilir bir antikor yanıtına neden olmaktadır. Bu yüzden aşılama programını değerlendirmek için serolojik sonuçlar önemlidir. Eğer uygulanan aşının antikor yanıtı uygun bir düzeydeyse biraz tecrübe ile serolojik titreleri yorumlamak mümkün olabilir. Kritik nokta; yanıtın sürüdeki fertler arasında uniform olup olmamasıdır. Eğer titrelerde kabul edilebilir uniformite yoksa hekim aşı, aşılama yöntemi, uygulama, sürü hikayesini gözden geçirmesi gerekir.

 

 

Önceden aşılanmamış sürünün saha virusu ile hastalanması antikor düzeyini yükseltecektir. Eğer virusa maruz kalan sürü aşılıysa antikor titresi anlamlı olarak artabilecektir. Bu nedenle yüksek antikor titreleri bir hastalık varlığına işaret edebilir. Ancak doğrulama amacıyla daha önce bahsedilen diğer tanı yöntemlerine ihtiyaç duyulabilir.

 

 

 

Çevirenin Notu: Makaleye yardımcı olası amacıyla aşağıdaki Kaynaklar incelenmesini öneririm.

 

Kaynaklar

1.Demirözü, K.(1979): Infectious Bronchitis. Tavukçuluk Dergisi 1(1). Ekim-1979 Topkim Bolu, Yığılca Seminerleri.
2.Demirözü, K.(1980): Infectious Laryngo Tracheitis. 24-26.Eylül.1980 Tarihlerinde Pendik Vet. Kont. ve Araşt. Endtitüsünde düzenlenen Kanatlı Enfeksiyöz Hastalıkları ve Laboratuar Yöntemleri Standardizasyon Seminerinde sunulmuştur. Pendik Vet. Mik. Enst. Derg. XII(1)45-52.
3.Demirözü, K.(1980): Infectious Bronchitis. Ağustos 1980 Pendik Vet. Kont. ve Araşt. Enst. Tebliğ.
4.Demirözü, K.(1983): Infectious Laryngo Tracheitis. Kanatlı Hayvanların İnfeksiyon Hastalıkları ve Laboratuar Teşhis Yöntemleri (Ed. Güven,S.; Sarısayın, T.; Nadas; Ü. G. ve Demirözü K.), Pendik.Vet. Kont. ve Araşt. Enst. Yayınları No.7, İstanbul ,93 – 99.
5.Demirözü, K.(1983): Tavuk Aşılarının Uygulama Usülleri ve Aşılama Programları. 09-12.Mayıs.1983 Çeşme, 04-07.Ekim.1983 ve 11.-14. Ekim.1983 Pendik’te düzenlenen “Laboratuar ve Saha Çalışmalarının Koordinasyonu” seminerlerinde tebliğl edilmiştir.
6.Demirözü, K.(1988): Tavukların Önemli Viral Hastalıkları ve Sorunları. Tavuk Hastalıkları Teşhis,Aşılar ve Uygulamaları Semineri. (Ed. Demirözü, K. ve Nadas, Ü.G.), Pendik,09-11.Haziran.1987. Pendik Hayv. Hast. Merk. Araşt. Enstitüsü Yayınları 8, 40-62.
7.Demirözü, K.(1988): Tavukçuluk Gündemindeki Son Hastalık Sorunları. Tavuk Hastalıkları Teşhis,Aşılar ve Uygulamaları Semineri. (Ed. Demirözü, K. ve Nadas, Ü.G.), Pendik,09-11.Haziran.1987. Pendik Hayv. Hast. Merk. Araşt. Enstitüsü Yayınları 8, 76-83.
8. Demirözü, K. (1988): Tavukçunun El Kitabı, Kartal Kimya Yayını, 133 Sayfa, İstanbul.
9. Demirözü, K.; Ergün, A. ve Akman, A.(1988): Son On Yılda Türkiye’de Saptanan Önemli Tavuk Hastalıkları. I.Uluslar arası Tavukçuluk ve Tavuk Hastalıkları Sempozyumu Tebliğleri, 03-05.Ekim.1988- Manisa, 94-98.
10. Demirözü, K.(1989): Tavukçulukta Aşı Uygulamaları. Çiftlik Dergisi,68.
11.Demirözü, K.; Altınel, C. ve Alp, A.(1989); Marmara Bölgesinde IB Enfeksiyonunun HI Testi ile Saptanması ve Etkenin Serotiplerinin Belirlenmesi.Pendik Hayv.Hast. Merk. Araşt. Enst. Derg. 20(2): 65-77.
12.Demirözü K. (1998): Aşı ve Aşılamalar, Aşılar ve Özelllikleri. 34 Sayfa Buklet.
13.Demirözü, K.(2004): Temel İmmunoloji.ISBN 975 00566-0-4, İstanbul. 2. Baskı 2005 yapıldı.
14.Demirözü, K. (2005): Newcastle Hastalığı. Topkim Teknik Bülten – Bilgi Formu TSH. 05.10/ 12 KD.
15.Demirözü, K.(2005): İnfeksiyöz Koriza.Difloksavet®%10-Colistamox® Bolu, Bandırma, İzmir, Çorum, Konya Tanıtım Toplantıları Mart-Nisan’05.
16. Demirözü K. (2010):Newcastle Hastalığı. Çiftlik Dergisi Mayıs 2011, Sayı 337,30-34.
17.Demirözü, K.(2010):Aşı ve Aşılamalarda Kritik Noktalar . Çiftlik Dergisi (2010):316,37-39.
18.Demirözü, K.(2011): Enfeksiyöz Koriza, Çiftlik Dergisi, Mart 2011 325;32-33.

KAYNAK: https://www.ciftlikdergisi.com.tr/kumes-hayvanlarinda-solunum-sistemi-hastaliklari-yonetimi.html

DİĞER HABERLER
Kaçak dağ keçisi avına 12 bin lira ceza

 


17 Eylül 2013. 14:08
0 0 Oylar
Okuyucu puanı:
Abone ol
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Bütün yorumları gör
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
0
Düşünceleriniz bizim için önemlidir, lütfen yorum bırakınız.x