Rus doğalgazında kesinti olmayacak
Türkiye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, geçtiğimiz günlerde beklenmedik bir açıklamada bulundu. Yıldız, Türkiye’nin Rusya’dan aldığı doğalgazda kış aylarında kesinti yaşanacağı kanaatinde olmadığını söyledi. Hemen öncesinde Gazprom Başkanı Aleksey Miller’in, Türkiye’nin Almanya’yı geride bırakarak Rus gazı alımında birinci sıraya çıkacağını bildirmesi nedeniyle Taner’in bu sözleri beklenmedik olarak kabul edilebilir. Üstelik Miller, diğer ülkelerden kesinti yaşanması durumunda Rusya’nın en yakın zamanda Türkiye’ye gazı yüzde 20 oranında arttırarak kontratla ilgili maksimum yıllık yükümlülüklerini 30 milyar metreküpe çıkarmak niyetinde olduklarını açıklamıştı.
Taner Yıldız’ın tepkisi, Hürriyet başta olmak üzere Türk basınında, “Türkiye bu kış gazsız kalabilir” gibi başlıklara. Bununla birlikte haberler, “Ukrayna’da bulunan yer altı depolarına yeterli miktarda doğalgaz stoku yapılamadığı” için Balkan yönünde doğalgaz sıkıntısı yaşanabileceğine dayandırıldı.
Rusya ve Ukrayna arasında gerçekten de gaz transiti ile ilgili ödemeler konusunda bazı sorunlar yaşanıyor. Fakat bunun Türkiye’ye hiçbir ilgisi yok, çünkü Türkiye’ye Rus gazının büyük bir kısmı, üçüncü ülkelerin devre dışı bırakıldığı Mavi Akım doğalgaz boru hattı üzerinden sağlanıyor. Örneğin, 2012’de Gazprom, Türkiye’ye 27 milyar metreküp gaz ihraç etti. Bu gaz iki yönden sağlandı, Trans-Balkan ve Mavi Akım’dan. Trans-Balkan boru hattı üzerinden gaz transitinin herhangi bir nedenle azalması durumunda bu eksiklik Mavi Akım ile anında telafi ediliyor. Bu tür durumlar daha önce defalarca yaşanmıştı.
Peki, öyleyse neden Hürriyet ve bazı diğer gazeteler, Türkiye için Rusya ile ilgili korku hikâyelerini uyduruyor? Sorunun, Gezi Parkı protestoları yüzünden Türkiye’de oluşan siyasi durumun tırmanmasıyla ilgili olduğunu düşünüyoruz. Tırmanma, ülkedeki ekonomik ve finansal durumu, liranın değerini, yabancı yatırımın ülkeden kaçışını ciddi bir şekilde etkiledi. Elbette ki bunda dünya ekonomisinin durumu başta olmak üzere objektif faktörleri de var. Fakat sübjektif durum da var, özellikle Batı’da Türkiye ile ilgili istikrarsız ülke imajının oluşturulması. Türkiye’nin dünyada ve bölgede yeni rol üstlenmesi, Rusya ile sıkı işbirliği inşa etmesi Batı’yı üzüyor. Üstelik Rusya, Türkiye’deki protesto hareketini ülkenin iç sorunu olduğunu belirterek kurulan uzun vadeli ve karşılıklı yarara dayanan işbirliğine gölge atmak niyetinde değil.
Türkiye’nin hâlihazırda bulunduğu durumu anlayışla karşılayan Moskova, işbirliğinde güvenilirlik sergiliyor ve kötü niyetli ülkelerin korosuna katılmak niyetinde olmadığını gösteriyor. Gazprom Başkanı Aleksey Miller’in açıklamaları, bunun en iyi kanıtı. Fakat bu durum, görünüşe bakılırsa, hem Türkiye’nin içinde hem de dışında belli bazı siyasi güçleri öfkelendiriyor.
© The Voice of Russia
