Slow Food’un İstanbul’da yapılanan Basın Toplantısı


Slow Food’un İstanbul’da yapılanan birliklerinden Fikir Sahibi Damaklar hareketi 19 Temmuz 2011 Salı günü İstiklal caddesindeki ofislerinde bir basın toplantısı düzenledi.
“hadi Ankara!”
“İstanbul Lüfer’e Hasret Kalmasın!” kampanyasının önemli bir dönüm noktasında oldukları söyleyen
hareketin lideri Defne Koryürek, bu basın toplantısında hükümete seslendiklerini ve güleryüzle
de olsa aslında “hadi Ankara!” dediklerini vurguladı.Konuşmasına “biz aslında bir STK olarak görevimizi
layığıyla yerine getirdik. Probleme, yani lüferdeki tükenişe dikkati çektik, çözümü için konunun tüm
muhattaplarını masaya taşıdık. Bugün balıkçısından ev kadınına çinekop almak ya da satmak üzerine kafa yorulan, fikir telaffuz edilen bir konu oldu. Biz bir STK olarak görevimizi layığıyla yerine getirdik ve konunun tüm muhattaplarına ortada bir mesele olduğunu gösterdik. Lüferin son 10 yılda nasıl bir tükenişe girdiğini gösterdik. Balıkçımız bugün bizden de radikal: sadece lüferde değil, denizlerin, sucul kaynakların yönetiminde sürdürülebilirlik talebinde diye başlayan Koryürek, “ve mesele sadece bu şehrin, sadece bu ülkenin meselesi de değil” diye devam etti.
“Geçtiğimiz yıl Avrupa Birliği’nde iki kampanya yapıldı ve bunlardan özellikle biri, Fish Fight adlı kampanya, geçen hafta AB Balıkçılıktan Sorumlu Komiseri Damanaki’yi balıkçılık politikalarının gözden
geçirileceği açıklamasını yapmak zorunda bıraktı. Zira dünyanın kaynakları bunlar. Ha bizde, ha onlarda.. kuruyor. Kurutuyoruz.”
Basın toplantısının katılımcılarından Vedat Başaran balıkçılığın hayvancılıktan farklı olduğunu, balığın
yabandan avlandığı için bir sahibi olmadığının düşünüldüğünü ve dolayısıyla kontrolunun da uzun
zamandır ihmal edildiğini vurgularken “Madagaskar’daki adam denizden bir kabuk olsun alıp
çıkartmana kızar, oranın dengesinin bozulacağından söz ederken biz bilinçsiz bir şekilde avcılık yaptık
ve sonarlara varan teknolojiyi devreye soktuk. Oysa bu şehrin kofanası vardı. O kofana ki en az çinekop
kadar lezzetli halidir lüferin. Ama kimse bilmiyor zira çıkmıyor. Bu bile, başlı başına lüferdeki tükenişin
işaretidir” dedi.
Basın toplantısının bir diğer katılımcısı Memet Ali Alabora en güzel benzetmeyi yaptı ve “lüfer eşsizdir,
lüfer balık değildir bir kere, o mücevherdir zira dar bir mevsimde tadabilirsiniz sonra isteseniz de olmaz. Nasıl Fransızın trüf mantarı var, İstanbul’un da lüferi var ve ancak o mevsimde o iki ayda yenir. Bittiğinde de biter.” dedi. Basın toplantısının sohbete dönüştüğü esnada Alabora Türkiye’nin her bir bölgesinin ne kadar  özel olduğunu vurgulayarak, “İstanbul, kültürüne yatırım yapmalı” dedi. “Lüfer bir kültürdür. Eşsiz, eşi benzeri bulunmaz bir kültürdür. Bakın İstanbul tarih boyunca kimsenin olmamıştır. ben İstanbulluyum diyen herkes İstanbullu değildir. İstanbullu olmak lüferi
ve erguvanı tanımak demektir. Bunların zamanını bilmek demektir. Ayrıca İstanbullu olmak sadece karar vererek olunabilecek kadar kolay bir durumdur aslında çünkü bu şehrin kültürünü bilmek ve ona sahip çıkmak demektir. Bu şehrin kültürü poyrazı, lüferi, erguvanıdır.. İstanbul’a olan aşkını şiirlerinde ifade eden nice şairler var İstanbul doğumlu değiller ama biz onlara İstanbullu biliriz. Bu durum dünyanın başka hiçbir yerinde bu kadar kolay değildir. Bakın İstanbul aynı zamanda diğer metropol şehirlerden çok farklıdır, eşi benzeri yoktur. Bu çoğrafya, bu kültür, bu tarih ve bu servis hiçbir yerde yok. İstanbul’u moda başkenti  yapın, yarın başka rakip çıkar. İstanbul’u ekonomi başkenti yapın, daha olmadan bir rakibi çıkar. Ama İstanbul’u lüfer üzerinden tarif edin, bunun kültürünü konu edin.. rakipsizdir. Eşi benzeri olmaz.” diye ekledi. Bir sohbet havasında giden basın toplantısı Defne
Koryürek’in ” şimdi Ankara’nın lüferde avlanma alt limitini en az 24 cm ilan etme zamanı. Hem de hazır
Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü kurulmuşken.. Balıkçının hasretle beklediği, denizlerimizin, sucul kaynaklarımızın sürdürülebilir yönetimi için harekete geçme zamanı. Hadi Ankara!”
sözleriyle noktalandı.

DİĞER HABERLER
Barış Yarkadaş'a açık mektup

20 Temmuz 2011. 18:00
0 0 Oylar
Okuyucu puanı:
Abone ol
Bildir
guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Bütün yorumları gör
This site is protected by reCAPTCHA and the Google Privacy Policy and Terms of Service apply.
0
Düşünceleriniz bizim için önemlidir, lütfen yorum bırakınız.x