Halk Sağlığı mı O da Ne ?
HALK SAĞLIĞIMI O DA NE ?
Bizler yazmaktan, söylemekten usanır, sizler okumaktan, dinlemekten yorulursunuz ve bu gidişi akışına bırakarız sananlar çok aldanırlar.
Çünkü bizler için Halk Sağlığı,Hayvan Sağlığı, Gıda Güvenliği son derece önemlidir.Halkımızın ve gelecek nesillerin hem dışa bağımlı ekonomilere mecbur bırakılması ve hem de sağlıklı beslenme haklarının ellerinden alınmasına seyirci kalamayız.
Aylardır, Canlı Hayvan İthalatı ile başlayan ve sonunda et ithalatı noktasına getirilen oyunların bizler esasen farkında idik. Sonun buraya getirileceği ve Et ve Balık Kurumunun bunu eninde sonunda özel sermayedarlara sunacağını biliyorduk.
Son hızla yürütülen çabalar gelerek öyle bir yere dayandı ki bu kadarını biz dahi düşünememiştik ve pes doğrusu dedik.
Bu pes doğrusu lafı yanlış anlaşılmasın ,böyle derken kesinlikle mücadelemizden ve kamu oyunu bilgilendirme çabamızdan vaz geçmiş değiliz ve vaz geçmeyeceğiz.
Bu pes doğrusunun anlamı, bir ülkede halk sağlığı ile böylesine pervasızca oynanamayacağına olan inancımızdı.
İthal et halka sunulmadan önce, uygulanması gereken ve halk sağlığı açısından son derece önemli olan bazı testler yapılmalıdır.
Böylelikle ZOONOZ adı verilen ve hayvanlardan veya hayvansal ürünlerden insanlara bulaşma riski olan hastalıkların teşhişi yapılarak bu ürünlerin tüketilmesinin önüne geçmek amaçlanır.
Oysa ne oldu biliyormusunuz?
İthal et olayına soyunan şirketlerin baskısı ile daha önce yapılan testler oldu bittiye getirilerek kaldırıldı.
Bu testlerin yapıldığı hastalıklara gelince;
BSE (Deli Dana ), Tuberküloz, Brusella, İBR (İnfeksiyon Bovine Rhinotracheitis) idi.
Şimdi artık ithal etler için bu test uygulamaları ortadan kalkmış ve halkımız ne olduğu belirsiz etleri tüketmeye mahkum edilmiştir.
Esasen bir etin sağlıklı olup olmadığına kanaat getirmek için öncelikle şu muayenelerden geçirilme zorunluluğu vardır.
1- Kesim öncesi muayene (Ante mortem muayene) Bu muayenede amaç, hastalıklı hayvanların kesilmemesi,hayvanların dinlendirildikten sonra kesilmesi,gelişmesini tamamlamamış hayvanların kesiminin önlenmesi,gebe hayvanların kesiminin önlenmesidir.
2- Kesim sonrası muayene (Post mortem muayene) Bu muayene de son derece önemlidir.Zira bu aşamada hayvanın iç organları ve bu organlara ait lenf yumrularının kontrolu ile karkas üzerinde rastlanmayan veya karkas üzerindeki bulgulara ışık tutan bazı odaklara ulaşılarak teşhis konulabilmesidir.
3- Kesim sonrası dinlendirilme ve saklamaların yanı sıra soğuk zincir ve hijyen kuralları içerisinde işlenerek tüketim noktasına sağlıklı ulaşımının gözlemlenmesi gereklidir.
Şimdiye kadar,canlı olarak gözlemlenemeyen hayvanların, iç organları ve kesim sırasında gözlemlenemeyen karkasları ülkemize getirilerken, tüm bunlar yetmezmiş gibi bir de karkaslar üzerinde yapılması gerekli testlerinde ortadan kaldırılması ile ithal edilen bu etlere nasıl güven duyulabilir ki ?
Bu kararı, Veteriner Hekimler Derneği Yönetim Kurulu olarak derhal yayınladığımız bir Basın Bildirisi ile kınadık ve şu ana kadar hiçbir tekzip almadık.
Bunun anlamı ne biliyor musunuz? İlgililer diyor ki bizim için bu noktaların hiç önemi yok.Çünkü biz zaten bu etleri tüketmiyoruz.Vatandaşa gelince “Bizim halkımız dayanıklıdır,bizim halkımıza bir şey olmaz.”
Son olarak bunca canlı hayvan ithalatı( Şimdi yeni bir uygulama ile Trakya Bölgesine kurbanlık ithalatını da kitabına uydurdular) ve et ithalatı ülkemize ne kazandırdı, vatandaş ucuz et mi yiyor yoksa zaten can çekişen hayvancılık sektörünün asıl emekçileri,asıl üreticileri tamamen yok edilmeye mi çalışılıyor.Bunun cevabını ilgililer veremez çünkü onlar neyi ne maksatla yaptıklarını zaten çok iyi biliyor.
Bunun cevabını bizler vermeli ve her ortamda sesimizi yükselterek oynanan bu oyunlara karşı koymalıyız.
Bu vesile ile 29 Ekim 2010 tarihinde 87. yaşını idrak ettiğimiz CUMHURİYET BAYRAMINIZIDA KUTLAMAK İSTERİM.
Saygılarımla
H.Yalçın KÖKSAL
Uzman Veteriner Hekim
Veteriner Hekimler Derneği Genel Sekreteri
